Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorununda ufukta yeni bir çözüm süreci görülüyor. Bunun nedeni olumsuz iç ve dış şartlardır. Geçen hafta mecliste MHP genel başkanı Devlet Bahçelinin DEM parti eş genel başkanları ve milletvekileri ile görüşmesi, tokalaşması bunun işareti olabilir. Oysa Devlet Bahçeli, kısa bir süre önce, Dem partisi hakkında neler dememişti. Siyaset sen nelere kadirsin. Anlaşılan özelikle dış şartlar Kürt sorununda yeni bir çözüm sürecini gerektiriyor.
Böylesi öneml bir sorunda kararı bahçeli ile cumhurbaşkanı erdoğan birlikte almışlardır. Zaten bunun alt yapısı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olası İsrail tehdini göstermesiyle başlamıştır. Bununla kamuoyuna içte birlik mesajı verilmek istenmiştir. Bir Nato ülkesi, hemde güçlü bir devlet olan Türkiye Cumhuriyetine İsrail tehdit olamaz. Asıl mesele Rojava diye adlandırılan Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda bulunan ABD'nin Mütefigi olan YPG'nin kalıcı bir siyasal üstünlük sağlamasını engellemek, içte Kürt sorununu idare edebilecek bir konuma getirmektir. Bunun yolu Imralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmektir. Nitekim alınan haberlere, iddialara göre, devlet yetkilileri Öcalan ile görüşme yapmışlardır. Bunun sonucunda Dem Parti ile yakınlaşma sağlanmıştır. Konuya yabancı olanlar için bir hatırlatma yapalım. Gerçek olan, çözülmesi gereken bir Kürt meselesi elbette vardır. Bu mesele durduk yerde ortaya çıkmamıştır.
Dünyada maddi olan herşey olgulardır. Bu durum doğa olayları, bireysel ve toplumsal olaylar açısından da geçerlidir. Doğada yağmur yağması, kar yağması, soğuk ve sıcak bir olgudur, yadsınamaz, inkar edilemez. Bir ailede baba, anne, çocuklar arasındaki ilişkiler ile bir toplumda insanlar arasındaki konumlar, farklı kültürel yapılar da bir olgudur. Toplumsal ilişkilerde sorunlar olur. Ama her sorunun bir çözümü de vardır.
Dünya'da her toplum için geçerli olan somut olgular, Türkiye toplumu için de geçerlidir. Dünya'nın her ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'de farklı sınıflar, farklı etnik, milli gruplar vardır. Ülkemizde etkin olarak iki milli grup vardır. Bunlardan ilki bu devletin ismiyle anılan, Türk halkı, diğeri de büyük bir nüfusa sahip olan Kürt halkıdır. Elbette iki milli grup dışında farklı etnik yapılar vardır. Ancak bunlar asimile olmuşlardir. Belirgin bir şekilde kültürel ve demokratik talepleri yoktur. Anadolu'da çeşitli halk toplulukları arasında Kürt halkı nüfus olarak çok sayıda oldukları için tamamen asimile edilememiştir.
Osmanlı devleti döneminde halkların varlığı kabul edilmiştir. İlk Cumhuriyet döneminde ise büyük bir asimilasyon politikası ugulanmış, hatta Türkçe dışında diller, Kürtçe, yasalar çıkartılarak yasaklanmıştır.
Bundan dolayı adına Kürt sorunu denilen bir sorun ortaya çıkmıştır. Kürt sorunu hayali, afaki bir sorun değil, bir olgudur, Bir sorunun ortaya çıkması diyalektik.olarak neden sonuç, etki, tepki ilişkisi sonucunda ortaya çıkar. Bir köşe yazısında teknik olarak fazla ayrıntıya girilmiyor.
Yalnız şunu demek gerekiyor, cumhuriyet tarihi boyunca yaklaşık 29 Kürt isyanın sonucu 1984 Eruh, Şemdinli saldırısını başlatan Kürdistan Işçi Partisi PKK adlı örgüt olmuştur. Şiddete, savaşa karşı bir kişi olarak, tarafsız bir tespit yaparsak, bu örgütün ortaya çıkması, Kemalist sistemin ırkçı politikası sonucu olmuştur. Eğer bir halkın dilli, kültürü, tarihi inkar edilirse sorun kendiliğinden ortaya çıkar. PKK neden değil, bir inkarın sonucudur. Diyarbakır cezaevinde insanlık dışı işkencelerin sonucudur.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu devasa sorun ilkez 2013 te AKP iktidarı döneminde çözülmek istendi. Ancak daha sonra bundan vaz geçildi. Umarız olası bir çözüm süreci olursa, bu defa olumlu bir sonuç alınır, taktiksel şahsi çıkarlar öne çıkmaz, manevra yapılmaz. Aslında hiç bir sorun kesin çözülemez, sadece idare tolere edilir duruma getirilir. Önemli olan da budur. Türkiye ekonomisini çıkmaza sokan bu sorun çözülürse Türkiye dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girer, Halkın refahına neden olur.
Kürt sorunu çözülmez bir sorun degildir. Çünkü, İlginçtir, PKK ve İmralı'da Öcalan dahi, Ne federasyon, ne ayrı bir devlet istemiyorlar. Istedikleri kendi tabirleri tam bir demokrasidir. Bu durum Türkiye için bir fırsat denilebilir. Şimdiye kadar bu sorunun çözülmesi gerekirdi.
Anasayfa
Yazarlar
NECDET ŞANSAL
Yazı Detayı
Bu yazı 855+ kez okundu.
KÜRT SORUNUNDA YENİ BIR ÇÖZÜM SÜRECİ GEREKİYOR.
Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorununda ufukta yeni bir çözüm süreci görülüyor. Bunun nedeni olumsuz iç ve dış şartlardır. Geçen hafta mecliste MHP genel başkanı Devlet Bahçelinin DEM parti eş genel başkanları ve milletvekileri ile görüşmesi, tokalaşması bunun işareti olabilir. Oysa Devlet Bahçeli, kısa bir süre önce, Dem partisi hakkında neler dememişti. Siyaset sen nelere kadirsin. Anlaşılan özelikle dış şartlar Kürt sorununda yeni bir çözüm sürecini gerektiriyor.
Böylesi öneml bir sorunda kararı bahçeli ile cumhurbaşkanı erdoğan birlikte almışlardır. Zaten bunun alt yapısı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olası İsrail tehdini göstermesiyle başlamıştır. Bununla kamuoyuna içte birlik mesajı verilmek istenmiştir. Bir Nato ülkesi, hemde güçlü bir devlet olan Türkiye Cumhuriyetine İsrail tehdit olamaz. Asıl mesele Rojava diye adlandırılan Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda bulunan ABD'nin Mütefigi olan YPG'nin kalıcı bir siyasal üstünlük sağlamasını engellemek, içte Kürt sorununu idare edebilecek bir konuma getirmektir. Bunun yolu Imralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmektir. Nitekim alınan haberlere, iddialara göre, devlet yetkilileri Öcalan ile görüşme yapmışlardır. Bunun sonucunda Dem Parti ile yakınlaşma sağlanmıştır. Konuya yabancı olanlar için bir hatırlatma yapalım. Gerçek olan, çözülmesi gereken bir Kürt meselesi elbette vardır. Bu mesele durduk yerde ortaya çıkmamıştır.
Dünyada maddi olan herşey olgulardır. Bu durum doğa olayları, bireysel ve toplumsal olaylar açısından da geçerlidir. Doğada yağmur yağması, kar yağması, soğuk ve sıcak bir olgudur, yadsınamaz, inkar edilemez. Bir ailede baba, anne, çocuklar arasındaki ilişkiler ile bir toplumda insanlar arasındaki konumlar, farklı kültürel yapılar da bir olgudur. Toplumsal ilişkilerde sorunlar olur. Ama her sorunun bir çözümü de vardır.
Dünya'da her toplum için geçerli olan somut olgular, Türkiye toplumu için de geçerlidir. Dünya'nın her ülkesinde olduğu gibi, Türkiye'de farklı sınıflar, farklı etnik, milli gruplar vardır. Ülkemizde etkin olarak iki milli grup vardır. Bunlardan ilki bu devletin ismiyle anılan, Türk halkı, diğeri de büyük bir nüfusa sahip olan Kürt halkıdır. Elbette iki milli grup dışında farklı etnik yapılar vardır. Ancak bunlar asimile olmuşlardir. Belirgin bir şekilde kültürel ve demokratik talepleri yoktur. Anadolu'da çeşitli halk toplulukları arasında Kürt halkı nüfus olarak çok sayıda oldukları için tamamen asimile edilememiştir.
Osmanlı devleti döneminde halkların varlığı kabul edilmiştir. İlk Cumhuriyet döneminde ise büyük bir asimilasyon politikası ugulanmış, hatta Türkçe dışında diller, Kürtçe, yasalar çıkartılarak yasaklanmıştır.
Bundan dolayı adına Kürt sorunu denilen bir sorun ortaya çıkmıştır. Kürt sorunu hayali, afaki bir sorun değil, bir olgudur, Bir sorunun ortaya çıkması diyalektik.olarak neden sonuç, etki, tepki ilişkisi sonucunda ortaya çıkar. Bir köşe yazısında teknik olarak fazla ayrıntıya girilmiyor.
Yalnız şunu demek gerekiyor, cumhuriyet tarihi boyunca yaklaşık 29 Kürt isyanın sonucu 1984 Eruh, Şemdinli saldırısını başlatan Kürdistan Işçi Partisi PKK adlı örgüt olmuştur. Şiddete, savaşa karşı bir kişi olarak, tarafsız bir tespit yaparsak, bu örgütün ortaya çıkması, Kemalist sistemin ırkçı politikası sonucu olmuştur. Eğer bir halkın dilli, kültürü, tarihi inkar edilirse sorun kendiliğinden ortaya çıkar. PKK neden değil, bir inkarın sonucudur. Diyarbakır cezaevinde insanlık dışı işkencelerin sonucudur.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu devasa sorun ilkez 2013 te AKP iktidarı döneminde çözülmek istendi. Ancak daha sonra bundan vaz geçildi. Umarız olası bir çözüm süreci olursa, bu defa olumlu bir sonuç alınır, taktiksel şahsi çıkarlar öne çıkmaz, manevra yapılmaz. Aslında hiç bir sorun kesin çözülemez, sadece idare tolere edilir duruma getirilir. Önemli olan da budur. Türkiye ekonomisini çıkmaza sokan bu sorun çözülürse Türkiye dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girer, Halkın refahına neden olur.
Kürt sorunu çözülmez bir sorun degildir. Çünkü, İlginçtir, PKK ve İmralı'da Öcalan dahi, Ne federasyon, ne ayrı bir devlet istemiyorlar. Istedikleri kendi tabirleri tam bir demokrasidir. Bu durum Türkiye için bir fırsat denilebilir. Şimdiye kadar bu sorunun çözülmesi gerekirdi.
Ekleme
Tarihi: 18 Ekim 2024 - Cuma
KÜRT SORUNUNDA YENİ BIR ÇÖZÜM SÜRECİ GEREKİYOR.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.