İnsanların yalnız, ekonomik, sosyal, siyasal sorunları yoktur. Bunların dışında belki daha önemli olan sağlık sorunları'da vardır. Elbette ekonomik durum önemlidir. Ama bununla birlikte sağlık, yani ruh ve beden sağlığı gelir.   Fiziki hastalıklardan başka psikolojik rahatsızlıklarda toplumsal bir gerçektir. Bizim yazdığımız gibi çıkara dayalı olmayan köşe yazılarında, amaç kendine ve çevresine, yani topluma yararlı olmaktır. Konumuzla ilgili, sağlık durumunu teşkil eden ruhsal sorunlardan biride takıntıdır. Geleneksel eski adı vesvese olan bu rahatsızlık, tarih boyunca ve zamanımızda bazı insanların  duygusal psikolojik sorunlarından biridir. Her şeyin düzgün olması. Gereğinden fazla çok  el yıkama. Kapıyı, ocağı kapatıp kapatmama, kontrol dürtüsü, güvenlik korkusu, bunlara benzer daha bir yığın takıntı, kuruntu vesvese çeşitleri bulunmaktadır. Kişiler bunların saçma, mantık dışı olduklarını bildikleri halde olumsuz şartlanmadan dolayı bunları  engellemekte zorluk çekerler. Uzmanlar bu rahatsızlığın nedenleri arasında çevre, faktörü, genetik faktörler, psikolojik travmaların etkili olduğunu belirtiyorlar. Günümüzde psikiatri bilimin ilerlemesi ve ilaç sanayinin gelişmesi ile birlikte bu hastalığın tedavisinde iyi sonuçlar alınmaktadır.  Bunda ünlu ruh bilimci Sigmund Freud'un psikoloji alanında devrim sayılacak olan psikianaliz ve psikoterapi sistemini bulması tedavide başarı şansını artırmaktadır. Ayrıca OKB ile ilgili son zamanlarda, yan etkileri daha az iyi ilaçlar bulunmuştur. Takıntı rahatsızlığında diğer tedavi yöntemi, belki daha iyi sonuç  alan ise bilişsel (Düşünsel), davranışçı terapidir. Kişiler konuşmayla, telkinle, iknayla, saçma saydığı düşünce ve davranışla yüzleşerek, korkuyu üzerinden atarak iyileşme olanağını buluyorlar. Bunun diger  teorik yöntemi, takıntı ile ilgili çözüme yönelik  kitapların yayınlanması, okunması oldukça yararlı oluyor.   Bu kitapların çok sayıda olanların, en iyilerinden biri yazımızın'da konusu olan "Takıntılarla Başa çıkma" kitabıdır. Bu kitabı alanlarında uzman olan iki bilim insanı Christine Purdon ile ünlü psikolog Profesör Dr. David A. Clark yazmışlardır. Başarılı bir çalışma olan bu kitap'da takıntıyı anlatan, çözümleyen, bir anlamda tedavi edici fikirlerin yanında, bizler için önem teşkil eden tarafı büyük İslam alimi Said Nursi'nin takıntı yani vesvese ile ilgili altın  degerinde, çok kiymetli, zihin açıcı sözlerinin, önerilerinin kitabın bir bölümünde yer alması ve değer verilmesidir.  Yeni Asya gazetesi bu konuyla ilgili haberinde "Vesveselere çözüm bediüzzaman'da" manşetini kullanmıştır. Kitapta Risale-i Nur'dan orjinal yapılan alıntı şöyledir "Ey maraz-ı vesvese ile mübtelâ! Biliyor musun vesvese neye benzer? Müsibete benzer: ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazariyla baksan büyür; küçük görsen küçülür. Korksan ağırlaşır, hasta eder; havf etmezsen hafif olur, mahfi kalır. Mahiyetini bilsen, onu tanısan gider.  Üstad Said Nursi'nin takıntı konusundaki tespiti, ruh bilimine önemli bir katkıdır. Doğru bir tedavi  metodudur. Psikoloğlar, takıntıdan korkmamak ve önemsememek,  gerektiğini söylüyorlar. Vesvese, kuruntu, takıntıları olanlar bunları böyle düşünseler herhalde yararı olur. İnsan yaşamında en değerli, önemli olan, ruh ve beden sağlığıdır.