NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

İSLAM DİNİ PAYLAŞMAYI EMİR EDER

İslam dinini diğer dinlerden ayıran özeliği, İslam dinin hem ahret hem Bir Dünya dini olmasıdır. Yani insanların sosyal, ekonomik, kültürel yönlerine hitap etmesidir. Müslümanların bu kurallara göre davranmasını istemesidir. Bununda şerhi yasalarla güvence altına alınması olacak. Çünkü ben gerçek inanan Müslüman’ım diyenlerin deyim yerindeyse, bir anayasa kitabı olan kuranda bu genel kuralların ve emirlerin esasları yazılıdır. Ama maalesef kuran ayetleri açık bir şekilde yazdığı halde, İslam peygamberinin yaşamı deyişleri ve görüşleri olan hadisler açık seçik belli olduğu halde, bazı çıkarcılar bu kutsal ilkelleri kendi anlayış ve çıkarlarına göre kendi taraflarına çekmek uğraşı içinde olmaları hazin bir durum. Bu durum tarih boyunca olduğu şekilde, halen günümüzde de bu oportünist anlayış ne yazık ki devam ediyor. Burada bir konuyu veya hususu özelikle belirtmek ve ayırmak gerek. Bu da İslam alimlerinin bazılarının İslam dini ilkellerinin özünden içeriğinden sapmadan, çağın koşullarına göre yorumlanmasını düzenlemesini isteyen İctıhad kuramıyla çıkarcı sapmaları aynı tutmamalıyız. Nedir bu çıkarcı sapma derseniz, Muaviye bin Ebu Süfyan zihniyetidir. Kimdir bu Muaviye kısaca tanıyalım, hatırlayalım. Müslüman olmadan evvel azılı bir İslam düşmanı olan Ebu Süfyanın oğludur. Babası ile birlikte Müslüman olmadan önce Uhud savaşında ve Hendek savaşında İslam ordusuna karşı savaşmış biridir. Hazreti Aliden sonra hile yolu ile Halife seçilmiştir. Oğlu Yezit peygamber ailesine zalimce davranmış. Kerbela çölünde Hazreti Hüseyin ve ehli beyte mensup 72 insanın susuz kalarak hunharca öldürtmüştür. Mekkeyi yakıp yıkmış, Mekke’de binlerce masum insanın öldürülmesine neden olmuştur. İşte tarihte ve günümüzde Müslümanlar arasında en büyük sorun olan Sünni ve alevi sorununa yol açan, çıkarcı mala mülke, israfa, şatafata dayanan Muaviye zihniyeti ile bunun tam karşıtı çıkarcı ve kapitalist olmayan serveti paylaşımcı gerçek İslam düşüncesi arasındaki zihniyet arasındaki mücadeledir. Bu iki düşünce tarzı biri birlerine taban tabana zıttır. İslam dinin açık yasaklayıcı hükümlerine rağmen İsraf, lüks, kayırmacılık, şatafat içerisinde yaşamayı sürdürmek onaylamak mümkün olmaz. Çünkü böylesi yaşam tarzına karşı gelen, karşı çıkan samimi Müslümanlar bunun büyük günahlar olduğunu ayet ve hadislerle belirtip belgeledikleri halde bunu kabul etmeyenlere sonuçta özde değil sözde Müslüman demek mümkün. Bu çok önemli konuda birçok ayet ve hadis vermek mümkün olacak. Ancak burada yardımlaşmanın ne kadar gerekli önemli olduğuna dair bazı ayet ve hadisleri vermek sanırım yeterli olacaktır. Bakara süresi ayet 219 sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar, de ki ; ihtiyaç fazlasını, Allah sizin için ayetlerini işte böyle açıklıyor ki düşünesiniz. Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele! Haşr süresi ayet 7 aranızda içinizde ki mallar, yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın. Bu ayetlere benzeyen serveti paylaşmayı emir eden daha nice ayetler bulunmakta. Ancak biz bir köşe yazısında bu kadarıyla yetinelim. Bu ayetlere benzeyen yine nice hadisler vardır. Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir. Asıl konumuzla ilgili bir hadiste, yarım hurma olsa bile paylaşın buyrulmakta. Sonuç olarak İslam dini gerçekliğini günümüzün deyimi ile belirtirsek anti kapitalisttir. Dinsel bir sosyalizmdir.      
Ekleme Tarihi: 10 Ekim 2019 - Perşembe

İSLAM DİNİ PAYLAŞMAYI EMİR EDER

İslam dinini diğer dinlerden ayıran özeliği, İslam dinin hem ahret hem Bir Dünya dini olmasıdır. Yani insanların sosyal, ekonomik, kültürel yönlerine hitap etmesidir. Müslümanların bu kurallara göre davranmasını istemesidir. Bununda şerhi yasalarla güvence altına alınması olacak. Çünkü ben gerçek inanan Müslüman’ım diyenlerin deyim yerindeyse, bir anayasa kitabı olan kuranda bu genel kuralların ve emirlerin esasları yazılıdır. Ama maalesef kuran ayetleri açık bir şekilde yazdığı halde, İslam peygamberinin yaşamı deyişleri ve görüşleri olan hadisler açık seçik belli olduğu halde, bazı çıkarcılar bu kutsal ilkelleri kendi anlayış ve çıkarlarına göre kendi taraflarına çekmek uğraşı içinde olmaları hazin bir durum. Bu durum tarih boyunca olduğu şekilde, halen günümüzde de bu oportünist anlayış ne yazık ki devam ediyor. Burada bir konuyu veya hususu özelikle belirtmek ve ayırmak gerek. Bu da İslam alimlerinin bazılarının İslam dini ilkellerinin özünden içeriğinden sapmadan, çağın koşullarına göre yorumlanmasını düzenlemesini isteyen İctıhad kuramıyla çıkarcı sapmaları aynı tutmamalıyız. Nedir bu çıkarcı sapma derseniz, Muaviye bin Ebu Süfyan zihniyetidir. Kimdir bu Muaviye kısaca tanıyalım, hatırlayalım. Müslüman olmadan evvel azılı bir İslam düşmanı olan Ebu Süfyanın oğludur. Babası ile birlikte Müslüman olmadan önce Uhud savaşında ve Hendek savaşında İslam ordusuna karşı savaşmış biridir. Hazreti Aliden sonra hile yolu ile Halife seçilmiştir. Oğlu Yezit peygamber ailesine zalimce davranmış. Kerbela çölünde Hazreti Hüseyin ve ehli beyte mensup 72 insanın susuz kalarak hunharca öldürtmüştür. Mekkeyi yakıp yıkmış, Mekke’de binlerce masum insanın öldürülmesine neden olmuştur. İşte tarihte ve günümüzde Müslümanlar arasında en büyük sorun olan Sünni ve alevi sorununa yol açan, çıkarcı mala mülke, israfa, şatafata dayanan Muaviye zihniyeti ile bunun tam karşıtı çıkarcı ve kapitalist olmayan serveti paylaşımcı gerçek İslam düşüncesi arasındaki zihniyet arasındaki mücadeledir. Bu iki düşünce tarzı biri birlerine taban tabana zıttır. İslam dinin açık yasaklayıcı hükümlerine rağmen İsraf, lüks, kayırmacılık, şatafat içerisinde yaşamayı sürdürmek onaylamak mümkün olmaz. Çünkü böylesi yaşam tarzına karşı gelen, karşı çıkan samimi Müslümanlar bunun büyük günahlar olduğunu ayet ve hadislerle belirtip belgeledikleri halde bunu kabul etmeyenlere sonuçta özde değil sözde Müslüman demek mümkün. Bu çok önemli konuda birçok ayet ve hadis vermek mümkün olacak. Ancak burada yardımlaşmanın ne kadar gerekli önemli olduğuna dair bazı ayet ve hadisleri vermek sanırım yeterli olacaktır. Bakara süresi ayet 219 sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar, de ki ; ihtiyaç fazlasını, Allah sizin için ayetlerini işte böyle açıklıyor ki düşünesiniz. Altın gümüş biriktirip Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele! Haşr süresi ayet 7 aranızda içinizde ki mallar, yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın. Bu ayetlere benzeyen serveti paylaşmayı emir eden daha nice ayetler bulunmakta. Ancak biz bir köşe yazısında bu kadarıyla yetinelim. Bu ayetlere benzeyen yine nice hadisler vardır. Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir. Asıl konumuzla ilgili bir hadiste, yarım hurma olsa bile paylaşın buyrulmakta. Sonuç olarak İslam dini gerçekliğini günümüzün deyimi ile belirtirsek anti kapitalisttir. Dinsel bir sosyalizmdir.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.