NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

İZMİR FARKLI BİR ŞEHİR

Değerli okurlar bir süredir Urfa dışında İzmir’ deyim. Buna bir nevi göçebe hayatı demek mümkün. Çünkü bir evim de burada, kadim şehir Urfa’nın kadim bir ailesinin bir ferdi olarak gönül bağımı koparmıyorum doğduğum büyüdüğüm şehirimle. Şairler düşünürler insanlar gibi şehirlerin de kendine özgü olduğunu biri birlerine benzeyen tarafları olduğu gibi farklı yönleri de olduğunu belirtirler. Her şehirin ayrı bir coğrafyası tarihi gibi, deyım yerindeyse ayrı bir ruhu havası suyu kültürü var. Bununla birlikte İzmir belki diğer anadolu şehirlerinden daha farklı bir konumda. Çünkü kurtuluş savaşının kazanıldığı bir il. Dolaysıyla burda Mustafa Kemal Atatürk sevgisi diğer şehirlerden daha fazla diyebiliriz. Ulusal günler de kalpaklı Mustafa Kemal resimli Türk bayrakları evlerde cadelerde yollar da görülür. Ayrıca Atatürk’ün hedeflediği batılı yaşam tarzı doğulu yaşam tarzı Demokratik kültür yine diğer şehirlerden fazla bu il de görülür. Burada meşhur İzmir marşı toplantılarda coşkuyla söylenir. Ama aynı şekil de farklı düşüncelere farklı yaşam tarzlarına saygı gösterilir hoş görülür. Başörtülü ile başörtüsüz kadınlar hatta şortlu kadınlar sosyal yaşamda birlikte bulunur yadırganmaz. Elbette Anadolu da olduğu gibi camilere gidenler gibi kafelere gidenler de var. Demokrasinin gereği olarak. Ayrıca yine İzmir halkı genelleme yapmadan söylersem haksızlığa karşı tavır alırlar tepki gösterirler. Özelikle kadınlara yapılan yapılacak şiddete tahamülerinin hiç olmadığı görülür. Bu nedenle kadın haklarına Anadolunun diğer illerinden çok daha fazla burada özen gösterilir. Bu nedenle, araştırma yapmadım ama sanırım büyük bir ihtimalle kadın cinayetlerinin en az işlendiği bir il olsa gerek. İnsanlar genelde saygılı biri birilerini İnceleme takip etme uzun uzadıya bakma huyları pek yok. Herkes kendi aleminde işinde. Anlaşılan okuma ve kültür düzeyi yüksek olan illerimizden biri İzmir. Çünkü metrolar da otobüsler de kitap okuyan genç insanlar görülür. Eğitimden olsa gerek insan haklarına saygılı oldukları gibi, Hayvanların da haklarına saygılılar. köpekleer ve kediler başka yerlerde olmadığı kadar burada rahatlar ve özgürler. Örneğin köpekler gündüz mesai saatlerin de bir bakarsın bir bankanın büyük bir iş yerinin mağazanın önün de uyur veya yere uzanır, kimse karışmaz. Hatta musait bazı yerlere yiyecek ve su konulur. Kedilerde öyle. Minnacık temiz kediler bir bakarsın pahallı taksilerın üstlerin de oturur istiharet eder kimse engelemez. Bilmiyorum belki başka bir şehir de bu hayvanları bu şekil de görseler kovarlar. Bazı kişilerin kendi yaptıkları gavurluğu yani kötülüğü görmeden gavur İzmir deyimini bu şehir hiç hak etmıyor. Asıl gavurluk hak hukuk nedir bilmemek. İnsan ve hayvan haklarına saygı göstermemektir. Kendimce bir saptama yapsam. Ülkemizin üç büyük şehirinden nufusü en çok kalabalık olan İstanbul koşmayı kapitalizmi daha çok simgeliyor. İkinci büyük şehir Ankara brokrasiyi beyaz yakalıları temsil ediyor. Üçüncü büyük ilimiz İzmir ise çoğunluk olarak lüks ve israfın çok olmadığı sade bir halk yaşamını temsil ettiği anlaşılıyor. Bu şehir ayrıca çevre olarak nisbetten temiz sayılır. temizlik doğruyu demek gerekirse belediye temizlik görevlileri dışında halk genel de bilinç düzeyleri gereği yerleri kirletmez çöp atmazlar. İzmir kısaca abartmadan söylersem, coğrafi özeliği güzeliği ile denizi ile ülkemizde rahat yaşanacak illerinden biri demek mümkün.
Ekleme Tarihi: 30 Kasım 2017 - Perşembe

İZMİR FARKLI BİR ŞEHİR

Değerli okurlar bir süredir Urfa dışında İzmir’ deyim. Buna bir nevi göçebe hayatı demek mümkün. Çünkü bir evim de burada, kadim şehir Urfa’nın kadim bir ailesinin bir ferdi olarak gönül bağımı koparmıyorum doğduğum büyüdüğüm şehirimle. Şairler düşünürler insanlar gibi şehirlerin de kendine özgü olduğunu biri birlerine benzeyen tarafları olduğu gibi farklı yönleri de olduğunu belirtirler. Her şehirin ayrı bir coğrafyası tarihi gibi, deyım yerindeyse ayrı bir ruhu havası suyu kültürü var. Bununla birlikte İzmir belki diğer anadolu şehirlerinden daha farklı bir konumda. Çünkü kurtuluş savaşının kazanıldığı bir il. Dolaysıyla burda Mustafa Kemal Atatürk sevgisi diğer şehirlerden daha fazla diyebiliriz. Ulusal günler de kalpaklı Mustafa Kemal resimli Türk bayrakları evlerde cadelerde yollar da görülür. Ayrıca Atatürk’ün hedeflediği batılı yaşam tarzı doğulu yaşam tarzı Demokratik kültür yine diğer şehirlerden fazla bu il de görülür. Burada meşhur İzmir marşı toplantılarda coşkuyla söylenir. Ama aynı şekil de farklı düşüncelere farklı yaşam tarzlarına saygı gösterilir hoş görülür. Başörtülü ile başörtüsüz kadınlar hatta şortlu kadınlar sosyal yaşamda birlikte bulunur yadırganmaz. Elbette Anadolu da olduğu gibi camilere gidenler gibi kafelere gidenler de var. Demokrasinin gereği olarak. Ayrıca yine İzmir halkı genelleme yapmadan söylersem haksızlığa karşı tavır alırlar tepki gösterirler. Özelikle kadınlara yapılan yapılacak şiddete tahamülerinin hiç olmadığı görülür. Bu nedenle kadın haklarına Anadolunun diğer illerinden çok daha fazla burada özen gösterilir. Bu nedenle, araştırma yapmadım ama sanırım büyük bir ihtimalle kadın cinayetlerinin en az işlendiği bir il olsa gerek. İnsanlar genelde saygılı biri birilerini İnceleme takip etme uzun uzadıya bakma huyları pek yok. Herkes kendi aleminde işinde. Anlaşılan okuma ve kültür düzeyi yüksek olan illerimizden biri İzmir. Çünkü metrolar da otobüsler de kitap okuyan genç insanlar görülür. Eğitimden olsa gerek insan haklarına saygılı oldukları gibi, Hayvanların da haklarına saygılılar.

köpekleer ve kediler başka yerlerde olmadığı kadar burada rahatlar ve özgürler. Örneğin köpekler gündüz mesai saatlerin de bir bakarsın bir bankanın büyük bir iş yerinin mağazanın önün de uyur veya yere uzanır, kimse karışmaz. Hatta musait bazı yerlere yiyecek ve su konulur. Kedilerde öyle. Minnacık temiz kediler bir bakarsın pahallı taksilerın üstlerin de oturur istiharet eder kimse engelemez. Bilmiyorum belki başka bir şehir de bu hayvanları bu şekil de görseler kovarlar. Bazı kişilerin kendi yaptıkları gavurluğu yani kötülüğü görmeden gavur İzmir deyimini bu şehir hiç hak etmıyor. Asıl gavurluk hak hukuk nedir bilmemek. İnsan ve hayvan haklarına saygı göstermemektir. Kendimce bir saptama yapsam. Ülkemizin üç büyük şehirinden nufusü en çok kalabalık olan İstanbul koşmayı kapitalizmi daha çok simgeliyor. İkinci büyük şehir Ankara brokrasiyi beyaz yakalıları temsil ediyor. Üçüncü büyük ilimiz İzmir ise çoğunluk olarak lüks ve israfın çok olmadığı sade bir halk yaşamını temsil ettiği anlaşılıyor. Bu şehir ayrıca çevre olarak nisbetten temiz sayılır. temizlik doğruyu demek gerekirse belediye temizlik görevlileri dışında halk genel de bilinç düzeyleri gereği yerleri kirletmez çöp atmazlar. İzmir kısaca abartmadan söylersem, coğrafi özeliği güzeliği ile denizi ile ülkemizde rahat yaşanacak illerinden biri demek mümkün.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.