Halep sorumlusu Gümüştekin Selahaddin'i yok etmek için her yolu denedi. Haşhaşilerden medet umdu. O da olmadı. Son olarak haçlılardan yardım istedi. Trablus kontu ve Kudüs vasisi üçüncü Raymond'a işbirliği yapmak üzere bir mektup yazdı.Onlardan Selahaddin'i durdurmalarını istiyordu.
Nureddin Zengi taraftarları ile haçlıların çıkarları örtüşüyordu. Haçlılar zaten Kahire ile Şam'ın birleşmesini engeleyemedileri için bundan çok rahatsız oldular. Bu defa aynı hataya düşmemek, Halep'in bu ittifakta yer almasını engelemek istiyorlardı.
Üçüncü Raymonde Selahaddin'e bir mektup gönderdi. Haçlıların tek vücud haline geldiklerini, bu büyük gücü karşılarına almamaları gerektiğine dair mektupta sözler vardı. Sultan bu tehdide aldırış etmeden, adeta bir cevap verircesine Antakya'ya bağlı arazilere baskınlar düzenledi. Haçlı güçleri Selahaddin'i Halep'ten uzaklaştırmak için Humus'a saldırdı. Eyyübi ordusu karşı saldırı yaptı. Haçlılar ve işbirlikçi Zengiler Humus'tan uzaklaştılar.
Humus özgürleştikten sonra, Eyyübi ordusu Baalbek'e doğru yöneldi. 1175 tarihinde Baalbek Eyyübi devletine katılmak zorunda kaldı.
İşbirlikçi ve çıkaracı Gümüştekin, çocuk yaştaki Melik Salih'i Halep sokaklarında dolaştırarak, ben sizin hükümdarınızın oğlu değimiyim, niye Selahaddin'nin burayı istilasına karşı bana neden yardım yapmıyorsunuz diye taraftar toplamak ister, duygu sömürüsü yapar.
Ama halk bu oyunun farkındaydılar. Selahaddin bunların yaygaralarına ve yalanlarına karşı, Gümüştekin'e yönelik " Vallahi ben buraya Melik Salih'i senin gibilerin elinden kurtarmak için geldim. Sizler onun devletinin zail olma sebebisiniz." dedi.
Gümüştekin Selahaddin'nin her şeye rağmen, birleşme, barış çağrılarına olumlu bir yanıt vermedi. Aksine elinden gelen her türlü oyunu oynadı. Ama nafile, eğri doğrunun yanında fazla dayanamazdı. Hama, Humus, Baalbek alınmış, Halep kuşatılmış bir duruma gelmişti.
Melik Salih akıl hocalarının teşviki ve önerileriyle amcası oğlu Musul hükümdarı Seyfettin'den Selahaddin'e karşı yardım istedi. Bu Durum Musul hükümdarı Sefettin Gaziyı endişelendirdi. Denetimi altındaki yerlerden asker topladı. Büyük bir ordu kurularak önce Hama üzerine yürüdüler, şehri kuşatma altına aldılar.
Ara bulucular, iki taraf arasında anlaşma yollarını aradılar. Selahaddin kardeş kanı dökmemek, birlik sağlamak için her türlü tavizi verdi. Aldığı şehirlerden çıkmayı kabul etti. Amacı müslümanlaın parçalanmaması aralarında birlik sağlanmasıdır.
Buna rağmen,Melik Salih tarafı bu iyi niyeti suıstimal ettiler. Kendilerinden koktular zannettiler. Selahaddin'nin kuvetlerinin azlığına bakarak Başka yerler istediler. İstenilen yerler Selahaddin'nin amcasınnın oğlunun yerlerıdir. Bunu kabul etmesi mümkün değild.Selahaddin'nin bu red cevabı, bahane oldu, savaşı Zengiler başlattı.
23 Nisan 1175 tarihinde Kurunu Hama denilen yerde yapılan savaşta Zengi orduları yenilgiye uğradılar.Bir grup emir esir aındı. bilahre bu esirler serbest bırakıldı.
Selahaddin'nin ordusu Zengi ordularını Halep önlerine kadar kovaladı. Sonra da şehri kuşattı. Kendi topraklarında Melik Salih adına hutbe okunmasını yasakladı. sikkelerden, paralardan onun resmini sildi.
Kuşatma altına alınan Halepliler anlaşma teklifinde bulundular. Taraflar arasında yapılan görüşmelerden sonra anlaşma yapıldı. Anlaşmaya göre Selahaddin'nin hakimiyetinde bulunan topraklar onun elinde kalacak. Zengi ittifakının elinde olan topraklar onlrın elinde kalacaktı. Ayrıca Maarra ve Küfürtab gibi Hama'nın kuzeyinde kalan bazı yerler de Selahaddn'nin topraklarına katılacaktı.
Anlaşma yapıldıktan sonra Selahaddin, Halep önlerinden çekildi. Selahaddin'nin Kurunu Hama'da kazandığı bu savaş, kendisinin pozisyonunu güçlendirirken, karşı tarafın gücünü zayıflattı. Bu savaştan sonra o, Mısır ve Şam meliki diye adlandırılmıştır. Minberlerde onun için dua edilmiş ve onun adına altın sikke bastırılmıştır.
Gerçek şu ki; Selahaddin, Melik Salih İsmal'e karşı samimi idi. Zengi devletinin yöneticileri bunu biliyorlardı, ancak bu siyasi anlayış işlerine gelmiyordu, bundan sonuçta Selahhaddin istifade edecekti.
Kurunu Hama savaşının yankıları ,neticeleri büyük oldu. Sultan Selahaddin Hama'ya dönüş yolunda iken Halife Müstezi'nin elçileri kendisine geldiler. Yanlarında Selahaddin'i Sultan olarak tanıtan ferman ve bayraklar verdiler. Devam edecek