SELAHADDİN İLE ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ İLİŞKİSİ
İkinci İzeddin Kılıçaslan 1155-1192 yıları arasında Anadolu Selçuklu devleti hükümdarlığı yapmıştır. Bizanslara karşı bir mücadele içerisindeydi. 1176 yılında Silvan'da Malazgirtte olduğu gibi müslüman iki halk Türkler ve Kürtler birleşerek Bizansları mağlub ettiler. Bu zafer Bizans devletinin varlığını Anadolu'da tehlikeye soktu.
Artık büyük savaşlara girecek gücü kaybettiler. Tarih yazarlarının belirtiğine göre müslümanlar artık Anadolu topraklarına kesin olarak yerleştiler. Böylece Suriye'ye yönelik tehlike de kalkmış oldu.
Dış çelişkiler, sorun, hal olduktan sonra, bu defa iç çelişkiler eğemenlik kavgası Selçuklularla Eyyübiler arasında başladı. İkinci Kılıçaslan Şam şehrini almak istiyordu. Bilindiği gibi orası Eyyübi devletinin eğemenliği altındaydı. Kılıçaslan Selahaddin'e dostluk talebinde bulundu. Ona bir elçi gönderdi. Elçi Şam'a gelir Ruban ve Keysüm kalelerini ister.
Bu talep Selahaddin'i çok sinirlendirmiştir. Kendini tutamayarak elçiye en kaba laflar söyler, Kılıçaslan'ı tehdit etmiştir. Elçi Konya'ya döndüğünde olan biteni hükümdara anlatır. Kılıçaslan'da buna çok kızar, hemen karşılık verir, 1179 tarihinde binlerce askerle Ruban kalesine saldırır.
Bunu haber alan Selahaddin Hama hakimi yeğeni Takiyeddin Ömer komutasında bin kişilik bir askeri gücü Ruban kalesini savunmak üzere gönderir. Selçuklu ordusu kalenin civarında dağınık bir şekilde bulunuyorlar. Takiyeddin Ömer orada bir savaş taktik ve ustalığı göstermiş, ani baskın ve savaş hileleriyle Selçuklu askerlerini paniğe sevk etmiş, ordu dağılmış,askerin çoğu kaçmak zorunda kalmış. Çok sayıda esir alınmış. Kılıçaslan oradan ayrılmış Malatya'ya gitmiştir.Eyyübi ordusu çok miktarda ganimet elde etmişlerdir. Alınan esirler sonra serbest bırakılmışlar.
SELAHADDİN'LE İKİNCİ KILIÇASLAN ARASINDA İKİNCİ BİR SORUN
Ruban ve Keysüm kaleleri olayından sonra iki hükümdar arasında ikinci bir ihtilaf çıktı. İkinci Kılıçaslan Keyfa kalesi hakimi Nureddin Mahmut ile siyasi bir
ilişki kurmuş. Bu ilişki daha sağlam kalıcı hale getirmek için kızı Selçuk'e hatunu Nureddin Mahmut ile evlendirmiştir. Hatta kendisine ikta olarak bir kaç kale vermiştir. Ancak Keyfa kalesi hakimi şarkıcı bir kadına aşık olmuş, onunla evlenmiştir. Selçuk'e hanım bu durumu babasına haber vermiştir.
Kılıçaslan Nureddin Mahmud'a haber göndermiş, ya şarkıcı kadınla boşanmasını, ya da kızını boşamasını istemiştir. Nureddin Mahmut makul olan bu her iki teklifi de kabul etmemiştir. Bu olumsuz cevap üzerine Kılıçaslan Nureddin Mahmud'a karşı askeri bir hareket yapıp verdiği kaleleri almaya karar vermiştir. Bunu duyan Mahmud Selahaddin'den yardım istedi. Selahaddin Nureddin Mahmud'a Keyfa Emirliğine karşı gireşeceği hareketten vaz geçmesini istedi. İkinci kılıçaslan'da Selahaddi'ne yolladığı cevapta, Nureddin Mahmud'un kızına kötü davrandığını, bu nedenle evlendirirken verdiği kaleleri geri istediğini, bunun da meşru bir hak olduğunu bildirdi.
Taraflar arasında ara bulucular gitti geldi. Bir sonuç alamadılar. Bunun üzerine Selahaddin ordusunun başında İkinci Kılıçaslan'ı durdurmak, bundan vaz geçirmek niyetiyle Selçuklu devleti topraklarına doğru gitmeye başladılar. Halep'in kuzeyinde Tel Beşir'e kadar ilerlediler. Ordan Ruhan'a çıktılar. Selahaddin'nin bu hareketini haber alan Kılıçaslan mağlubyet korkusuyla olacak ki, bu hareketi durdurması için yardımcısı bir emiri aracı olarak Selahaddi'nin yanına gönderdi. Zira Nureddin Mahmud'un yola getirilmesi gerekiyordu.
Taraflar görüşmeye başladılar. Selahaddin, eğer Kılıçaslan Nureddin'i cezalandırma konusunda ısrar ederse, kendisin de Malatya ve diğer Selçuklu beldelerine karşı saldırıyageçeceğini bildirdi.
Kılıçaslan'nın elçisi Eyyübi ordusu karargahında ordunun üstün bir şekilde donanımlı olduğunu, Selahaddi'nin de bu konuda sert ve kararlı olduğunu gördü. Meseleyi dini cihetten, müslümanlık açısından Selahaddin'le müzakare etti. Müslüman güçlerin birliğinin öneminden söz etti. Bunun üzerine Selahaddin ikna oldu. Barış görüşmeleri başladı.
Buna göre Nureddin Mahmut şarkıcı kadını bir yıl sonra boşayacak. Bunu yapmadığı takdirde Selahaddin Kılıçaslan ile birlikte kendisine saldıracaktır. Musul, Diyarbakır ve Artuklu emirleri de bu anlaşmaya dahll olacaklardır.
SELÇUKLU'YA ERMENİ SALDIRISINA KARŞI SELAHADDİN SELÇUKLARIN YANINDA YER ALDI ERMENİLERE KARŞI SAVAŞTI.
Kilikya Ermenileri Selçukların Ermeni topraklarına saldırıyor gerkçesiyle Selçuklu topraklarına saldırmıştır. Konya'ya kadar gelerek, şehirde mal ganimet elde ederek Kilikya'ya götürmüşler. Bunu öğrenen Selahaddin ordunun başında olmak üzere Kilikya Ermeni devletine saldırmış. Konya'dan alınan ganimetleri geri almış. Malları getirmiş sahiplerine gerivermiştir. Ayrıca Ermenilere önemli bir tehdt savurmuştur. Bir daha böyle bir hareket yapacak olurlarsa Ermeni Kilikya devletini işgal edeceğini söylemiştir.. Devam edecek