HAÇLILARIN HAMA HUMUS SALDIRILARI
Selahaddin'nin Mısır devletini eğemenliğine alması, Haçlıların aslında ilk yenilgisi olmuştu. Çünkü Fatımi Şii halifesi, vezirleri, sünni müslümanlara karşı Haçlılarla ittifak yapıyorlardı. Üstelik Bizanslar da onlara her türlü desteği vermişti. Zaten Mısır savaşında Eyyübi ordusu Haçlı ve Fatımi ordularına karşı savaştılar, zafer kazandılar. Böylece Şam'ın kuzeyine, Haçlıların işgal ettikleri topraklara geldiler, sınır oldular.
11 Eylül 1175 tarihinde Halep Hakimi Melik İsmail ile yapılan anlaşmadan sonra Selahaddin ve ordusu Şam'dan ayrıldılar. Mısır'a gittiler. Haçlı kontu Dördüncü Boudouın bunu fısat bilerek, çevredeki diğer Haçlı kontların desteğiyle Humus'a saldırdı. Ancak orada Eyyübi güçleri onları tuzağa düşürdü. Bir çok kayıb vererek, ellerindeki ganimetleri de bırakarak geri çekilmek zorunda kaldılar.
Haçlı orduları bu defa Hama'ya saldırdılar. Hama Hakimi Takiyeddin Ömer komutasındaki müslüman güçleri büyük bir direniş göstererek Haçlıları dört gün süren cansiperane, kahramanca savaştan sonra geri püskürttüler. Böyle olaganüstü bir mücadele olmasaydı, Hama nerdeyse düşecekti.
HAÇLILARIN HARİM SALDIRISI
Harim şehri Antakya yakınlarında tarihi bir şehirdir. Bu şehir önceleri Melik Salih İsmail'in önceki atabeki Gümüştekin'nin elindeydı. Melik Salih İsmail Gümüştekin ile sorun yaşamış, Harim halkıda memnun olduğu şehrin yöneticisi Gümüştekin'i desteklemiştir. Bundan dolayı şehirde bir karışıklık vardı. Bundan istifade etmek isteyen Haçlılar Kasım ayında şehri kuşattılar.
Şehir halkı iç sorunları bir tarafa koyarak şehirlerini birlikte güçlü bir şekilde, kahramanca savundular. Halep halkı ise yakınlarında bulunan Haçlı birliklerine saldırdılar. Salih İsmail'in gönderdiği askeri güçler Harim halkının yanında Haçlılara karşı birlikte savaştılar. Selahaddin Eyyübi ise koruması zayıflayan Kudüs'e karşı bir saldırı başlattı. Haçlılar ne yapacaklarını şaşırdılar, bir ikilem içerisinde kaldılar, bir yandan Halepliler Selahaddin'den yardım istemelerinden korktular, diğer yanda Kudüs kralığı tehlike altındaydı.
Melik İsmail, Haçlıları Selahaddin ile korkutarak onu çağıracaklarını söyledi. Haçlılar geri çekilmek üzereydiler, Melik İsmail orda önemli bir hata yaptı, saldırıyı durdurmaları için büyük bir miktarda para teklif etti, zaten onlar buna önceden razı idiler, derhal Harim'den çekildiler. Harim daha sonra Selahaddin tarafından alınmıştır.
REMLE SAVAŞINDA İLK YENİLGİ
Remle Filistin bölgesinin ortasında olan bir şehirdir. Şimdi İsrail'in denetiminde bulunuyor. Remle savaşındaki yenilgi Selahaddin'e büyük bir ders oldu. Aynı zamanda büyük bir tecrübe oldu. Haçlı güçleri öyle azımsanacak bir güç değildir. Avrupa'nın en büyük ordularından seçme birlikler Kudüs ve Filistin'e gelmişlerdi. Bunun için çok büyük bir güç, ordu oluşturmak gerekiyordu. Büyük, güçlü bir ordu ancak müslümanların birlik olmalarıyla mümkün olacaktır. Selahaddin bu savaştan sonra bunun çok iyi bilincine vardı.
Geniş bir alan, arazi müslüman güçlerinin elindeydi, ama yine büyük bir arazi de hala Haçlıların eğemenliğinde bulunuyordu. Selahaddin Remle savaşı yenilgisinden sonra Mısır'a gitmiştir. Orada enine boyuna Haçlılara karşı savaşta üstün gelmenin detayları üzerinde inceden inceye düşünür planlar yapar.
Yeni bir savaş için orduyu hazırlar, Kasım 1177 de 20 bin kişilik bir orduyla Kahire'den yola çıkar. Mısır Şam yolu üzerindeki Belbis şehrinde karargahını kurar. Bir müddet orada kaldıktan sonra Filistin''in güney kısımlarına gider. Oradan Haçlıların bulunduğu Askalan'a baskın düzenler, orada bazı Haçlıları esir alır, boyunlarının vurulmasını emir eder. Burada bir tespit yapmak gerekirse, bazı tarihçilerin böyle bilgilerine ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Çünkü esirlerin boyunlarının vurulması İslam dininde yasak olduğu biliniyor. İslam şeriatına son derece bağlı olan Selahaddin Eyyübi'nin esirleri idam etmesi pek inandırıcı gelmiyor. Devam edecek