HITTİN SAVAŞI Kudüs'ün kurtuluşu Eyyübi müslüman ordusunun Hıttin'de kazanılan zaferin sonunda gerçekleşti. Hıttin savaşı bu nedenle çok önemlidiir. Selahaddin'i Eyyübi'nin ve Kudüs'ün kurtarılmasını yazan tarihçiler bu savaşın bir final olduğunu, bunun öneminden hep söz ederler. Tabirimi anlayışla karşılayın, ne yazık ki diyeceğim, Selahaddin hakkında okuduğum bir düzine kitap'ta Hıttin nedir, nerdedir diye bir bilgi yoktur. Oysa, bence, böylesi savaş yerleri ile bilgiler verilmelidir.Böyle bilgiler ayrıntı değil, zorunlu değilse bile gereklidir herhalde. Hıttin Filistin'de, şimdi İsrail devletinin sınırlarında kalan Tiberya şehrine sekiz km uzakta bir köydür. Bir köyün adıdır. Selahaddin bu savaştan önce bu savaşın hazırlıklarını büyük ölçüde yapmıştı. Evvela, önce müslüman halklar arasında birlik sağladı. Şimdi sıra haçlı ordularıyla savaşa gelmişti. Eyyübi ordusunun Şam ve Mısır'ı alması müslümanlar için büyük bir başarı ve pısikolojik üstünlük sağlamıştır. Ama bu Kudüs için yeterli değildi. Haçlılar Filistin topraklarının çoğunu ellerinde bulunduruyoru. Sınırları, Antakya'ya kadar gidiyordu. Lübnan kıyı şehirleri Sayda Sur şehirleri ellerinde bulunuyordu. Bu şehirler, Stratejik yerler, Haçlılara üstünlük Haçlılara üstünlük sağlıyordu. Ayrıca daha önemlisi Şam sahil beldeleri ellerinde bulunuyordu. Bundan dolayı müslüman ordusunun Mısır ile Şam arasındaki yol bölünüyor, sorunlu bir hale gelmiş bulunuyordu. Deniz kıyılarının Haçlıların kontrolünde olması Avrupa ile ilişkilerini sağlıyordu. Selahaddin'in amacı Haçlılara dışarıdan gelen lojistik desteği kesmektir. Önceleri bile bunun bilincinde olduğu anlaşılıyor. Kendisi daha Mısır'da vezirken buna önem vermiştir. Şam sahilerine Filistin sahiilerine seferler düzenlwmiş, çok sayıda haçlı askerini öldürmüştür. Haçlılar bu baskınları kaldırmak, hafifletmek için, Kızıldeniz'e saldırdılar. Ayrıca daha önemlisi kutsal topraklara saldırdılar. Amaçları Müslüman ordularının gücünü kırmak, bir cepheye yoğunlaşmaarını önlemektir. Buna rağmen yine de başarılı olamadılar. HITTİN SAVAŞI ÖNCESİ GELİŞMELER Kudüs kralı Boudouin kral seçildikten bir kaç ay sonra 1186 yılında ölmüştür. Onun ölümü iç sorunları, iç çelişkileri daha çok çoğalttı. Belirgin bir hale getirdi. Üçüncü Raymond'un rakipleri taht vasiliği görevini devre dışı bırakarak kraliyet tacını çocuğundan alıp, annesi İsabela verdiler. İsabel de Üçüncü Raymond'un muhaliflerin isteği üzrine kocası Guy de Lusiğnan'a giydirdi. Bu durum Haçlı güçlerini böldü. Zira Kudüs Kralığını Trblus kontu Üçüncü Raymond da istiyordu. Bunun üzerine Raymond Kudüs Kralı ile savaş için Selahaddin'den destek istedi. Selahaddin severek bu isteğe destek sundu.Taraflar savaş için karşı karşıya geldiler. Ancak diğer Hıristiyan kontluklar çıkacak bir savaşı zorla önlediler. SELAHADDİN KUDUS KRALIĞINDA OLUŞAN ÇELİŞKİLERDEN YARARLANIYOR Selahaddin Kudüs için büyük bir çalışma planlama yapıyordu. Savaş kadar, siyaseti, diplomasıyi kullanıyordu. Düşmanın iç çelişkilerini kendi lehine bir fırsata çevirmek istiyordu. Böyle ustaca hamleler süreç içerisinde yapılıyordu. Kudüs Kralı ile, Trablus kontu ve Antakya kontu ile yapılan anlaşmalar bu sava verilecek önemli somut örneklerdir. O kadarki kalleş düşman Ernad'ın barış anlaşmasına aykırı yaptğı saldırıları bile sinesine çekerek bunu ustaca kullanmasını bildi. Selahaddin Ernad'a haber gönderir, müslüman esirleri ve mallarını vermek için ona mektup yazar. olumlu bir yanıt alamaz. Bunu Kudüs Kralına şikayet eder, kendisini barış koşullarına uyduğunu belirtir. Böylece Kudus Krlı ile Trablus kontu arasında ihtilaf oluşur. Selahaddin bu hareketi taktik olarak kullanır. Yoksa istese derhal Ernad'ın üzerine yürür ona gereken dersi verirdi. Selahaddin'in amacı haçlıların birliğini bozmak, onlarla tek cephede savaşmaktır. Müslüman güçlerin çok cephede Haçlılara galip gelme şansı yoktu. Öyle anlaşılıyor ki Kudüs'ün kurtuluşuna giden Hıttin savaşında bu tek cephe savaş politikası, strateji işe yaramış savaş kazanılmıştır. Devam edecek