Türk edebiyatının Özbek kökenli ünlü yazarı Aziz Nesin, yaşamı boyunca yüz otuz iki eser vermiştir. Nesin yazdığı kitaplarda, toplumun, sosyal gerçekliğini genelikle mizah şeklinde vermiştir.
Sabahattin Ali'nin baş yazarlığını yaptığı, Aziz Nesin, Rıfat İlgaz ve diğer arkadaşları, Milli Şef İsmet İnönü döneminde, 1946 yılında Marko Paşa adlı haftada bir Cuma günü yayınlanan bir mizah dergisi çıkartırlar.
Gazetenin adı Aziz Nesin'in Gerçek adlı gazetede yazdığı "Markopaşa'ya şikayet" adlı köşesinden gelir. Toplumcu ve gerçekçi bir mizah aanlayışıyla yazılan dergi, ismindeki Paşa kelimesinden dolayı zamanın tek adamı, daha doğrusu Atatürk'ten sonra Türkiye Cumhuriyeti devletinin ikinci adamı İsmet İnönü ile ediyor diye dergi kapatılmıştır.
Bu tür olaylar yüzünden Markopaşa "Toplatılmadığı zamanlar çıkar" veya " Yazarları hpishanede olmadığı zamanlar çıkar." gibi ifadelerle çıkardı. Derginin trajı 60-70 binlere dek ulaşmıştır. O dönemlerde en çok satan gazetelerin trajları bile 50 bini geçmemekteydi.
Markpaşa kapatılınca sırasıyla; Merhumpaşa, Malumpaşa, Yedi-Sekiz Hasan Püşa Hür Marko Paşa, Bizim Paşa, Ali Baba ve Kırk Haramiler adları altında yeniden çıkartıldı. Tam bir mizah, mizah üstüne mizah.
Milli şef İnöü ve günümüze kadarki dönemde, sosyal, siyasal, çelişkiler, yanlışlıklar, aydınlar ve halk arasında Tam Aziz Nesinlik bir olay olarak hala anlatılar. Böyle bir kara mizah diyeceğimiz olay 21 Şubat Dünya Ana Dil gününde Türkiye Büyük Mllet Meclisinde yaşandı.
Bu gün, dolaysıyla meclis kürsüsünde üç beş kekelime Kürtçe ve Lazca konuşan vekillerin sözleri meclis mikrofonu tarafından resmen kesildi. Bu yetmiyormuş gibi, özürleri kabahatlarından büyük deyişi gibi. bu ülkede milyonlarca insanın konuştuğu kadim dillere, meclis tutanağına bilinmeyen dil olarak geçmiştir.
İşte üst satırlarda belirtilen Aziz Nesinlik olay tam da budur. Gülermisin ağlarmısın, ne dersin, açıkçası şaşırıp kalıyoruz. Zira bu meclis kuruluşunda
Anadolunun tüm yörelerinden seçilen vekillere, yörelerinin adlarıyla Kürdistan veya Lazistan mebusları deniliyordu.
Kürtçe ve Lazca konuşan vekillerin meclis kürsüsünde seslerini kesen meclis başkanı, ve buna destek veren, AKP. MHP, İYİ PARTİ milletvekillerine ve Sayın Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan'a soruyorum, bu yapılan doğrumu? Doğru olması tarihi ve real gerçeklere çok aykırıdır. Bu meclisin ve bu ülkenin kurtuluşunda, kuruluşunda Türkiye'de yaşayan tüm halkların katkıları ve gayretleri vardır.
Yetkili makamlara yine soruyorum, Atatürk ve İnönü dönemlerini eleştirdiklerinizi herkes biliyor. ama siz bir çelişki olarak ya da Aziz Nesinlik bir olay olarak diyeceğimiz bir şekilde, sizler nasıl hala, eleştirdikleriniz dönemlerin siyasetlerini takip ediyorsunuz. bu büyük bir çelişki değilmidir? bunu anlamak mümkün değildir.
Doğruyu demek gerekirse aslında Ak parti için söylemek gerekirse ne yazık ki bu parti kuruluş ilkeleriniden vazgeçmiş, MHP, Devlet Bahçeli ile Doğu Perinçek'in politikasına gelmiştir denilir. Zira Mecliste bu ulusalcı, ırkçı partiler ülkemizin bir zenginliği olan Türkçe dışında yerel dillerle dil günü dolaysıyla mesaj veren vekillerin protestosuna Ak Parti milletvekillerinin de katılması, bu savın somut bir göstergesidir. inanılmaz bir tutumdur. Çünkü bu parti kendi varlık nedenleriyle çelişir bir duruma gelmiş, bu partilerin maalesef uzantısı olmuştur.
Bu konuda ülkemizde Sosyal ve siyasal Aziz Nesinlik olay: devlet TRT KURDİ diye resmi bir TV kuruyor, Bu TV Kürtçe'nin Kurmanci ve Zazaki lehçesinde yirmi dört saat yayın yapıyor. Mecliste ise Kürt dil için bilinmeyen bir dil ibaresi kullanılıyor. Buna kara mizah değilde ne demeli.
Herkes bunu bilmelidir, Türkiye'nin birliği bütünlüğü, ilk Cumhuriyet yasalarından değil Demokratik Cumhuriyet olmasından, gerçek demokrasiden geçer.