NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

MADDİ VE MANEVİ KALKINMA-1

Bir milletin geleceği bilindiği gibi gençliktir. Gençliği bozulmuş yozlaşmış bir milletin geçmişi ve geleceği bozulmuş demektir. Geçmişi diyorum, zira çocuklar ve gençler genetik, kalıtsal etkenler olsa bile, büyük ölçüde oranda ailenin ve çevrenin eseridir. Bu durumu bir halk deyişi veya atasözü ne güzel anlatır, küçük kalkar büyüğe bakar. Üzüm üzüme bakarak kararır. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Anadolu halkında ne doğru güzel deyişler var. İnsan gerçekten hayran kalıyor. Konumuza gelirsek, gerçekten çok önemli üzerinde önemli durulması ve çözüm üretilmesi gereken belki hayati derecede önemli bir konu. Gençlik konusu. Çünkü son tahlilde esas olarak tüm toplumu ilgilendiren toplum kaynaklı bir sorun. İnsanlar diğer canlı varlıklar gibi toplu olarak yaşayan sosyal varlıklardır. İşte burada asıl durum ortaya çıkıyor. Toplumsal yaşamın kuralları… Bu durum doğal olarak insanları hayvanlardan ayıran özeliği de ortaya çıkar. O da insanın maddi yapısı kadar manevi yapısının olduğu gerçeği… Hayvanların çoğu her ne kadar toplu olarak yaşasalar da onların yeme içme güvenlik gereksinmeleri dışında başka bir kaygıları yok. Ama insanlar öylemi? Elbette öyle değil. Kuranın mükemmel ifadesiyle Eşrefi Mahlukat olarak yaratılmış insanın birde manevi tarafı yanı ruh yönü var. Yaratıcı yüce gücün insana kendi özeliğinin bir yansıması olarak verdiği yapma yaratma yani mevcut hazır unsurlardan eser meydana getirme özeliği. Bu nedenle insan kıymetini bilirse üstün bir varlık ama değerini bilmezse Belki de canlı varlıkların en kötüsü olabiliyor. Demek insanın bir tek maddi yönün olmadığı gibi maddi yönün gelişmesi yeterli olmuyor. Hatta eksik kalıyor. Burada ortaya çıkan yaratıcı gücün insana bahşettiği ruh yani manevi güç ve değer Ortaya çıkıyor. Demek toplu yaşamın en değerli vasfı olmazsa olmazı manevi yapısıdır. Yani yüce gücün Ben insanı ruhumdan üfleyerek yarattım dediği gerçek… İşte insan olmanın en bariz vasfı maddi ve manevi yönünün olması… Milli görüş lideri merhum Necmettin Erbakan hoca bu gerçeği çok iyi çözümleyerek farkına vararak Milli Selamet parti programına maddi ve manevi kalkınma modelini hedefine aldı. Ama maalesef bu çok doğru ilkeller kendi zamanında Ve sonra kendi takipçileri talebeleri bile bu değerli projeyi tam olarak uygulayamadılar. Bir milletin, gençliğin geleceği ancak maddi ve manevi kalkınmadır. Ama ne yazık ki ülkemiz ve diğer Dünya milletleri bir kaos bunalım içersinde dersem sanırım doğruyu belirmiş olurum. Bazı ülkeler maddi olarak kalkınmışlar doğrudur. Fakat manevi olarak geriler. Gene bazı ülkeler, Müslüman ülkelerin çoğu hem maddi hem manevi olarak geri kalmışlar. Kimlik kişilik bunalımı yaşıyorlar. Belki de en acı durum bu olsa gerek. Çünkü genel anlamda eğitim yok. Bilgi beceri yok. Yeterli eğitim yok. Yani anlayacağımız ne yaptığını nasıl düşünmesi gerektiğini bilmeyen bir zavallı olma durumu. Ülkemiz Türkiye tarihsel ve coğrafi koşulları gereği diğer Müslüman ülkelerden farklı ve ileri bir durumda. Ama ülkemiz gençliği, için aynı şeyleri diyemiyoruz. Genelleme yapmadan dersek, kabul etmek gerekir ki Gençlik son zamanlarda kişilik ve kimlik bunalımı yaşıyor. Toplumsal göstergeler bu olumsuz durumu maalesef teyit ediyor. Üretmeden tüketen teknoloji bağımlısı olan, mili manevi değerlerden uzaklaşan kendine ve milletine yabancılaşan bir gençlik oluşmuş durumda. Kısmet olursa haftaya konuya devam edeceğim.
Ekleme Tarihi: 05 Temmuz 2018 - Perşembe

MADDİ VE MANEVİ KALKINMA-1

Bir milletin geleceği bilindiği gibi gençliktir. Gençliği bozulmuş yozlaşmış bir milletin geçmişi ve geleceği bozulmuş demektir. Geçmişi diyorum, zira çocuklar ve gençler genetik, kalıtsal etkenler olsa bile, büyük ölçüde oranda ailenin ve çevrenin eseridir. Bu durumu bir halk deyişi veya atasözü ne güzel anlatır, küçük kalkar büyüğe bakar. Üzüm üzüme bakarak kararır. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Anadolu halkında ne doğru güzel deyişler var. İnsan gerçekten hayran kalıyor. Konumuza gelirsek, gerçekten çok önemli üzerinde önemli durulması ve çözüm üretilmesi gereken belki hayati derecede önemli bir konu. Gençlik konusu. Çünkü son tahlilde esas olarak tüm toplumu ilgilendiren toplum kaynaklı bir sorun. İnsanlar diğer canlı varlıklar gibi toplu olarak yaşayan sosyal varlıklardır. İşte burada asıl durum ortaya çıkıyor. Toplumsal yaşamın kuralları… Bu durum doğal olarak insanları hayvanlardan ayıran özeliği de ortaya çıkar. O da insanın maddi yapısı kadar manevi yapısının olduğu gerçeği… Hayvanların çoğu her ne kadar toplu olarak yaşasalar da onların yeme içme güvenlik gereksinmeleri dışında başka bir kaygıları yok. Ama insanlar öylemi? Elbette öyle değil. Kuranın mükemmel ifadesiyle Eşrefi Mahlukat olarak yaratılmış insanın birde manevi tarafı yanı ruh yönü var. Yaratıcı yüce gücün insana kendi özeliğinin bir yansıması olarak verdiği yapma yaratma yani mevcut hazır unsurlardan eser meydana getirme özeliği. Bu nedenle insan kıymetini bilirse üstün bir varlık ama değerini bilmezse Belki de canlı varlıkların en kötüsü olabiliyor. Demek insanın bir tek maddi yönün olmadığı gibi maddi yönün gelişmesi yeterli olmuyor. Hatta eksik kalıyor. Burada ortaya çıkan yaratıcı gücün insana bahşettiği ruh yani manevi güç ve değer Ortaya çıkıyor. Demek toplu yaşamın en değerli vasfı olmazsa olmazı manevi yapısıdır. Yani yüce gücün Ben insanı ruhumdan üfleyerek yarattım dediği gerçek… İşte insan olmanın en bariz vasfı maddi ve manevi

yönünün olması… Milli görüş lideri merhum Necmettin Erbakan hoca bu gerçeği çok iyi çözümleyerek farkına vararak Milli Selamet parti programına maddi ve manevi kalkınma modelini hedefine aldı. Ama maalesef bu çok doğru ilkeller kendi zamanında Ve sonra kendi takipçileri talebeleri bile bu değerli projeyi tam olarak uygulayamadılar. Bir milletin, gençliğin geleceği ancak maddi ve manevi kalkınmadır. Ama ne yazık ki ülkemiz ve diğer Dünya milletleri bir kaos bunalım içersinde dersem sanırım doğruyu belirmiş olurum. Bazı ülkeler maddi olarak kalkınmışlar doğrudur. Fakat manevi olarak geriler. Gene bazı ülkeler, Müslüman ülkelerin çoğu hem maddi hem manevi olarak geri kalmışlar. Kimlik kişilik bunalımı yaşıyorlar. Belki de en acı durum bu olsa gerek. Çünkü genel anlamda eğitim yok. Bilgi beceri yok. Yeterli eğitim yok. Yani anlayacağımız ne yaptığını nasıl düşünmesi gerektiğini bilmeyen bir zavallı olma durumu. Ülkemiz Türkiye tarihsel ve coğrafi koşulları gereği diğer Müslüman ülkelerden farklı ve ileri bir durumda. Ama ülkemiz gençliği, için aynı şeyleri diyemiyoruz. Genelleme yapmadan dersek, kabul etmek gerekir ki Gençlik son zamanlarda kişilik ve kimlik bunalımı yaşıyor. Toplumsal göstergeler bu olumsuz durumu maalesef teyit ediyor. Üretmeden tüketen teknoloji bağımlısı olan, mili manevi değerlerden uzaklaşan kendine ve milletine yabancılaşan bir gençlik oluşmuş durumda. Kısmet olursa haftaya konuya devam edeceğim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.