Yaratıcı bir güce Allah'a inan ilahi inanç sistemlerinde oruç ibadeti vardır. Nitekim, Kur’an kerim Bakara süresi ayet 183. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Deniliyor. Bu İlahi emrin dışında, Budizm inancı veya dini diyelim, yaygın olduğu Hindistan Çin gibi ülke halkaları da bir nevi önemli bir nefsi terbiye kabul ettikleri açlığı günün çoğunu bir nevi oruçlu geçirmekteler... Şurasını belirtmekte yarar olacak... Tüm ibadetlerde olduğu gibi oruç ibadetinde şartında yaratıcı gücün ihtiyacı faydası yok. Faydası yararı kıymetini değerini bilirse mükemmel yarattığı kulları içindir. Onun merhameti sonsuzdur. Değerli okurlar bu mübarek ayda daha iyi bir düşünsek tefekkür etsek bu muazzam alem nasıl yaratılmış. Her şey nasıl bir denge düzen içersin de olmuş. Dünya, Kainat, canlı cansız varlıklar, hele insanlar, tesadüfen yaratılmış Diyenlere kusuruma bakmasınlar acıyorum akıllarına şaşıyorum. İtiraf edeyim Darvin teorisi, rastlantı, tesadüf gizemi Birçok aydın geçinen gibi, bir süre aklımı karıştırdı demesem doğruyu bellirtim denilmez. Ama insan tek yönlü değil, etraflı düşününce bu teorinin güya ispatın çok fazla inandırıcılığı olmadığını anlıyor. Hele son bilimsel gelişmeler 18- 19 Yüzyıl Allah tanımaz materyalizmini geriletti denilebilir. Süreç içersinde bilimsel teknik gelişmeler karşısında gücünü ve inandırıcılığını benim görüşüme göre büyük ölçüde kayb etti. Çünkü artık evren hakkında yeni bilgiler, veriler, büyük bir iradeyi büyük bir gücü işaret ediyor. Materyalizm Ve akla dayalı idealizm biri birinden akla siyah kadar uzak ve farklı. Aklın yolu her zaman aynı olmuyor. Çünkü somut maddi olguların nerdeyse tümü olasılıkları tesadüfleri kendiliğinden olanları red ediyor diye düşünüyorum. Çok mükemmel ilahi bir sanatı, sanatkârı işaret ediyor. Burada bu konularda Büyük İslam alimi Saidi Nursi'yı Anmadan geçemeyeceğim. Ustad hakikat ve iman dersi veriyor. Konumuzdan sapmış olmayalım. Sanırım her şey de olduğu gibi dini şartlar ve düşünce biri biriyle bağlantılı. Oruç şartı da öyle. Kur'ani kerimin bir çok ayetinde İnsanlara düşünün deniliyor. İslam’ın beş farzı salt şartların dışında elbette düşünceyi tefekkürü de ihtiva ediyor. Yanlış demiş olmasam, bir hadiste bir saat tefekkür bir yıl ibadetten efdaldir, denilir. Tüm dinler insani ahlaki ilkeler, şartlar içerir. İslam dini diğer dinlerden daha fazla sistemli bir dindir. Hem şeriat inanç ve toplum devlet yönetimi kadar daha fazla ahirete yani öbür Dünya'ya yönelik hükümler barındırır. İnan ve uygulayanlar için... Birçok hadiste oruç bir tek aç kalmak değil, ahlaki olarak ta oruçlu olmak. Kızmamak, sabırlı olmak, gözünü, gönlünü haramdan sakınmak. En önemlisi bu mübarek ayda fakir yoksul insanlara maddi yardımda bulunmak. Yemeğe davet etmek. Değer kıymet vermek. Komşusu açken kendisi tok yatmamak. Hele bir tek iftar satini düşünüp tıka basa yiyip, ibadetini bu şekilde yapmamak. Elbette her kesin hatası olur, önemli olan hataları azaltıp iyilik yapmak olmalı. Ayeti Kerime de, iyiliği emret kötülüğü men et denilir. Mübarek Ramazan ayının orucun İslam alemine Dünya insanlığına barış adalet huzur getirmesini niyaz edelim.