ZEYNEL ABİDİN BEYAZGÜL: Mevcut Şanlıurfa büyük şehir belediye Başkanlığını, üç yıldan fazladır, bu onurlu görevi yapıyor.
Evvela kimsenin tesiri altında kalmadan Beyazgül ile ilgili aynı yaşlarda eski bir Urfalı olarak uzaktan izlenimlerimi yazayım. Mesleği avukat noter olan beyazgül, hani eskiden denilirdi ya, Urfa küçüktür herkes birbirini tanır.
Bu söz aynen doğrudur. Bende bu doğru tespitle uzaktan Beyazgül hakkında izlenimlerimi belirteyim. Beyazgül halim selim bir insandır. Akıllı zeki bir kişidir. Kendisi şimdi değil, daha önce hiç şova reklama meraklı biri değildir, reklamdan şovdan hoşlanmaz bir görüntü vermişti. Kibirli olmayan sade bir insan algısı izlenimi edinmiştik.
Gençliğinde Mili Selamet Partisi, Refah Partisinin çeşitli kademelerinde görev almış, adı ön planda duyulmuş bir kişidir. Ama ne olduysa Beyazgül başkan olduktan sonra sanki değişti.
Kibirli bir kimliği oluştu. Oysa bizler bunu böyle hiç beklemiyorduk. Meğer diyalektik bilimsel düşüncenin dediği gibi kim ne derse desin. Yaşma tarzı düşünce tarzını belirler. Yani makam mevki lüks bina, vs insanları değiştirir. Böylesi şartlarda değişmeyen kibirli olmayan nadir sayıda insan vardır.
Buna da istisna kaideyi bozmaz denilir. Neden derseniz Sayın başkanın diğer başkanlar gibi halkla görüşmesi diyalogu çok az çok kısıtlı. Örneğin ben bir basın mensubu olarak başkanla Urfa sorunları hakkında görüşmek istedim ama görüşemedim. Benim bir tarzım Cumhurbaşkanı da olsa kişisel bazda bir sorunum olmaz.
Hani dedik ya Urfa eskiden küçüktü herkes birbirini tanıdığı gibi bir şekilde birbirleriyle bir akrabalıkları vardır. Bizim Zeynel başkanla böyle bir yakınlığımız vardır.
Başkan ilk yılında basınla vatandaşla görüşüyordu. Hatta bir defasında bizim gazeteden beni de onura ederek belediye sosyal tesislerinde basına bir yemek verdi. Orada ben ve bazı basın mensubu arkadaşlar birer konuşma yaptık. Önerilerde bulunduk. Sayın başkana şimdi önerim eskisi gibi halkla basınla daha yakın diyalog kurarsa kendisi ve memleket açısından daha iyi olur.
Benim görüşüm doğruya doğru, yanlışa yanlış derim. Zeynel başkan memleket için bir şeyler yapıyor ve yapmak istiyor. Memleketin ortasında ayrık bir şekilde duran Kızılay, eski adliye ve cezaevinin olduğu yerin yıkılması çok iyi oldu. İyi bir hizmet, büyük bir projedir.
Ayrıca köprünün üstünde yıkılmış harap bir vaziyette duran eski taş binanın alınması onarım yapılması doğru bir karardır. Ancak en önemlisi Haşimiye meydanını kaplayan Özdiker pasajının Cumhurbaşkanın resmi gazete yayınlanan kararına rağmen yaklaşık iki yıldır yıkılmadı. Bu proje gerçekleşmezse Cumhurbaşkanı nezdinde de olumsuz bir durum olur.
Halbuki bu proje Zeynel başkanın en büyük projesi olacaktır. Bu proje gerçekleşirse geniş Haşimiye meydanı ortaya çıkar. Ayrıca en önemlisi tarihi gümrük kazaz pazarı ve tarihi halıcı Sipahi çarşısı ortaya çıkar. Turistlerin ilimize daha fazla sayıda gelmelerine neden olur.
Zira çağımızın ekonomisi bir ölçüde turizme bağlıdır. Çağımız turizm çağıdır desek doğrudur. Yerli ve yabancı turistler, her yere gittikleri gibi Urfa’ya da yeni binalar, Yenişehir Karaköprü için gelmiyorlar. Eski tarihi Urfa için geliyorlar. Turistlerin gelmesi memleket ekonomisi için çok önemli bir kaynaktır.
Gelelim bize göre Zeynel başkanın yanlışlığına, şehrin ortasında herkesin ulaştığı başkanlık binasının yıkılması bence yanlış olmuştur. Belediyenin mülkiyetinde olan bu temiz güzel bina yıkılıyor. Sonra hiç olmayacak bir şekilde şehrin sapa bir yerinde 15 katlı bir bina büyük miktarda bir parayla kiralanıyor. Bu hiç olacak bir durum ve iş değildir. Ayrıca Zeynel başkan şehrin her tarafına biboordlara en ufak işleri kendisiyle birlikte, diğer merkez ilçe belediyeleri özelikle Hlilye belediye başkanı M ehmet Canpolat, gereğinden fazla resimleriyle birlikte reklam yapıyorlar. Bizden duyurması bu durum halk nazarında hiç hoş karşılanmıyor. Bu konu üzerine bir analiz veya niyet okuma yaparsam, bu durum sanırım ustaları Necip Fazıl Kısa Kürek’ten kaynaklanıyor. Kısakürek bir siyasi söyleminde, demecinde kendinizi iyi tanıtın, reklamını iyi yapın anlamına gelecek sözler söylemişti. Beyler bunu çok iyi bilmemiz gerekir ki hiçbir fani hatasız değildir. Ayrıca hiçbir fanin her söylemi mutlak doğru olamaz. Somut şartların somut tahlili olur ilkesini unutmamak gerek. İş yapmak için söze çok fazla gerek yoktur. Ziya Pşa’nın dediği gibi “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” deyişine önem vermek gerek.
Zaten Şanlıurfa büyük şehir belediyesinin eski dönemlere nazaran geliri çoktur. Özelikle su gelirinin 40 trilyon lira olduğu söyleniyor. Böyle büyük paralarla memlekete daha çok hizmet yapmaları gerekir. Eskilerin deyimi ile “At ölür meydan kalır. Yiğit ölür Şan kalır” Belediye başkanları beyler, bu şeref bu onur her insana kısmet olmaz. Siz siz olun, geçici basit akçalı işlere karışmadan hizmet yaparak adınız hayırla anılsın. Devam Edecek…