Siyasetin mucizeleri avukat ve yazar Halil Öncel’in yazdığı bu yıl piyasaya çıkan bir kitabın adıdır. 166 sahifelik bu kitabı anlamaya çalışarak iyice okudum. Abartı olarak övme olarak anlaşılmasın, Öncel’in adil ve doğru siyaseti araştıran ve tanıtan bu kitabı, Urfalı yazarların şimdiye kadar yazdığı deneme, anı, siyasi vb edebiyat türleri arasında önde gelen çok iyi akademik bir çalışmadır diyebilirim. Nitekim, siyasetin hayatın çok önemli bir olgusu ve unsuru olduğunu vurgulayan bu eser kısa sürede ikinci baskısını yapmıştır. Siyaset maalesef çıkarcı siyasetçi kişiler yüzünden geniş halk yığınları tarafından menfaat aracı olarak görülmüş ve algılanmıştır. Oysa siyaset etik olarak yapıldığı zaman halka ve hakka hizmet olarak yapılan, saygı duyulan kutsal bir görevdir. Öncel bu yapıtında siyasetin aslında erdemli bir uğraş olduğunu belirtiyor. Bu nedenle hukukçu Halil Öncel’in bu yapıtı umarım siyaset üzerine yanlış algıları bir ölçüde düzeltir. Bu anlamda bu kitap deyim yerindeyse sıradan bir şekilde bir kitabım çıksın diye yazılmamış, bir ihtiyacın ürünüdür. Kitap’tan bazı başlıklar: siyaset ve insan, insan hakları, siyaset ve din, siyaset ve hukuk, siyaset ve medya, siyaset ve siyasi partiler, belediyeler, Milletvekilliği , siyaset, kadın, gençlik, ekonomi, liyakat üzerinedir. Şimdi sıra geldi bu kitap’tan biraz alıntı yapmaya. Yaşam zaten bir mucizedir. Ancak insanların yaşama rehberi ve yönetimi olan hayatın nerdeyse tüm alanlarına hükmeden siyaset doğru, ehil, liyakatli bir biçimde yapıldı mı siyasetin mucizeleri adını haklı olarak alır. Önsözde seçtiğim “Toplum ne ise siyasetçi de toplumun yansımasıdır. Siyasetçi ne ise toplum da odur.” Cümlesi bir özdeyiş olduğu kadar, peygamberimizin “Her Millet layık olduğu idare ile yönetilir.” Hadisini hatıra getiriyor. Siyaset ve insan bölümünde, “kapsamlı siyasal sistem kurma geleneği Platonla başlar” deniliyor. “Platon’dan sonra gelen ünlü filozof Aristo ise insanı (zoon politikon) siyasal hayvan olarak tanımlamaktadır” vurgusu yapılıyor. Burada insanla ilgili bazı bilim insanları insanı tanımlarken sonuçta materyalist bilim açısından “insan düşünen hayvandır” insan konuşan hayvandır demişlerdir. Ünlü idealist filozof Dekart ise “düşünüyorum o halde varım” der. Buna düşünüyorum o halde insanım demek mümkün. Öncel, ayrıca dinin kişi ve toplum yaşamında öneminden ve gerekliğinden söz ediyor. Bu konuda ana tarafından akrabam olan Öncele aynen katılıyorum. Özcesi dinin de son tahlilde bir siyaset olduğu belirtiliyor. Ama çıkarcı olmayan bir anlayışla yapılması gerektiğinin altı özenle çiziliyor. Hazreti Muhammed’in konuyla ilgili “ Bir anlık adalet, yıllarca yapılan ibadetten üstündür”. Hadisiyle belirtiliyor. Bu bölümün sonunda öğüt olarak ünlü düşünürlerin ders verici sözleri yer alıyor. Bunlardan bence en önemli bir deyiş: “Bazı insanları her zaman, bütün insanları da her zaman kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız”. Güçlüğe hemen hemen her insan dayanabilir. Fakat onun karakterini sınamak istiyorsanız ona yetki verin”. Abraham Lincoln. Siyaset ve hukuk bölümünden bazı sözler. İlahi adalette zaman aşımı yoktur. O bir gün mutlaka tecelli edecektir” Konfüçyüs. “Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır”. Hadis-i Şerif. “Bir kişiye yapılmış haksızlık. Bütün insanlığa yapılmış haksızlık demektir”. Emile Zola. “ Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerekir”. Pascal. “Adaletin olmadığı yerde ahlak ta yoktur”. Montaiğne. Özelikle belirtmem gereken konu, sayın öncel devlet ve millet yönetme sanatı olan siyasette erdemin, hak hukuk ve adaletin olmazsa olmasa olmazlığını vurguluyor. Sadakatin değil haklı ve doğru olarak liyakatın önemli ve gerekli olmasını belirtiyor. Platonun Devlet yönetme işinin cesaret, fedakarlık, erdem ve bilgi olduğunu söylediğini belirtir. Ayrıca buna ek olarak “devleti filozoflar yönetmelidir” sözünü eklemem gerekir. Sonuç olarak denilmesi gereken, Halil Öncel kardeşimizin çıkarsız bir şekilde büyük bir emek verdiği bu çalışma nedeniyle kutlar, umulur ki toplumun aydınlanmasına katkı sunar. Zira bizler bilgi çağında Muasır Medeniyet üstüne değil de eşiğine gelmemiz için hurafelere, gereksiz bilgilere değil her birey için yaşamsal değerlerde önemli doğru bilgilere ihtiyacımız vardır…