Ülkemizde, geçmişte bazı ilginç acayip olaylar,  durumlar olduğunda , Aziz Nesinlik olay denirdi. Türk yazı dünyasının usta ismi Aziz Nesin'in, mizah duygusu çok gelişmişti. Haberlerin veya, kişisel toplumsal davranışların analizini bir pisikoloğ, bir sosyolog gibi ustaca yapardı. Nereden hatırına geldi derseniz? Sokak köpekleriyle ilgili Ak Partinin hayvan hakları kanun'nda değişiklik hakkında, Türkiye büyük millet meclisine verdiği yasa tasarısında sokak köpeklerine ötenazi uygulanması için bir madde yer almıştır Işte tam Aziz Nesinlik olay budur. Ötenazi insan için uygulanan bir yöntemdir. iyileşme umudu olmayan ve acılar içerisinde kıvranan bir hastanın, kendi iradesiyle ölümünü istemesi ve yetkili doktorlarin da onayı ile ölmesine karar verilmesine ötenazi denir.  Sokak köpeklerinin ötenazi edilmesi demek, köpek'in insan gibi bir iradesinin olduğunu, ben acı çekiyorum ölmek istiyorum demek anlamına geliyor. İste tam da Trajik komik durum. Yasa tasarısını hazırlayanlar, anaşılıyor ki burada bir kurnazlık yapıyor. Amaçları sokak hayvanlarını ortadan kaldırmaktır. Ancak bunu açıkça belirtirlerse halkın duyarlı kesimlerinden büyük bir tepki alacaklarıni bildikleri için ötenazi kelimesini kullanmışlar. Böyle bir niyet taşısalar bile sonuçta böyle bir kelime kullanmaları halkın aklıyla alay etmek demektir. Her Iki duruma da vahim demek gerekir. Neyse ki tepkiler karşısında Ak Parti ötenazi sözcüğünü yasa tasarısından çikarttı. Demek niyetleri sokak köpeklerini ötenazi, uyutma adı altında toptan yok etmek.  Ama bunu başaramadılar, zira  her kesimden, her görüşten vicdanlı, merhametli insanlar tarafından şimdilik engellendi sayılır. Sokak köpeklerinin katledilmesi fikri, bir daha gösterdi ki insanlar arasında önemli düşünce farkları vardır. Ak Parti ve MHP milletvekillerinin  ötenazi adı verilen yasayı sahiplenmeleri, savunmaları, haklarında olumsuz bir algı oluşmasına  neden olmuştur.  Zira masum hayvanların katledilmesi fikri islami ve insani vicdana sığmaz. Kanun tasarısı mecliste büyük tartışmalara, kavgalara neden olmuştur. Partiler vicdan, merhamet testinden geçmişlerdir. Iktidarı buna teşvik eden yandaş medyanın  da vicdandan mahrum olduğu ortaya çikmıştır.  Hele bir AKP'li vekil, CHP'nin hayvanların katledilmesine karşı çıkmaları karşısında, köpeklerden mi oy alacaksıniz sözleri  hayret verici oldugu kadar, bir kişinin veya bir partinin düşünce yapıları, nitelikleri hakkında bir fikir ve bilgi veriyor. Böylesi bir düşünce yapısı toplumsal değil, bencildir. Her şeyi bir çıkar, menfaat olarak değerlendirir. Siyaset, ticaret  tarikat ana fikirleridir. Zaten, Ak Parti genel başkanı Tayyip Erdogan, geçmişte devlet şirket gibi yönetilmelidir demişti.Yani çıkar, kar, zarar hesabı yapılmalıdir demek istemiştir. Oysa bòylesi düşünce,  kapitalist bir devlet anlayışında dahi yeri yoktur. Kapitalist sistem gücünü korumak icin sosyal devlet anlayışına göre hareket eder, yoksulları koruma önlemi alır. Para, amaç degil araç odugu zaman bir kişi  veya devlet değer kazanır. Bu dünya insanların oldugu kadar, hayvanların da dünyasıdır. Hayvan katliamı bir bakıma insan katliamı gibidir. Osmanlı devleti döneminde İstanbul'da 80 bin sokak köpeği toplatılarak Sivriada'ya götürülerek açlıktan, birbirlerini yiyerek feci bir şekilde telef olmuşlardır. Halk oraya hayırsız ada adını vermiştir. Tekrar böyle bir faciaya meydan  vermek, düşünmek vicdana aykırıdır. Doğru olan sokak köpeklerinin  kısırlaştırılmasıdır. Medeniyetimiz merhamet medeniyetidir deyip, bunun tam tersini yapmak isteyenlere duyrulur, sakın böyle bir eylemi düşünmeyin, yapmayın. Hayvan hakları deyip  bir de böyle bir yasa çıkartmak büyük bir çelişkidir.