NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER

Halk arasında bir deyim.  Vardır., tekil kişi anlamında söylenen hem suçlu hem güçlü denir. Yazının başlığı olan suçlular ve güçlüler çoğul anlamındadır. Bunda bir grub, parti, bir sınıf kast edilir. Suçlular ve güçlüler, ünlü gazeteci merhum Ugur Mumcu'nun  gazete köşe yazılarından oluşan bir kitabının adıdır,   Kitabın  köşe yazıları 1969 ile 1974 arasında Yeni Ortam, devrim, cumhuriyet ve milliyet gazetelerindeki yazılarından derlenmiştir. Mumcu yazdığ yazılarda suçlu oldukları halde güçlü olanları teşhir eder. Bunlar bazen bir zorbadır, bazen bir feodal aşiret rerisi ağadir. Kan emen, sömüren bir patron olabilir.  Yazılarında özelikle 12 Mart ve 12 Eylül faşist askeri cuntasının haksızlıklarını dile getirir. Türkiye'de Askeri darbelerin ABD  projesi olduğunu Cia ile yerli işbirlikçilerinin ilişkilerini anlatır. Ayrıca, İslam dinini istismar eden siyaset tarikat ticaret sarmalıni belgeleriyle ortaya kor.  Tarih boyunca ve simdiye kadar vicdandan nasibini almayan, suçlu oldukları halde güçlü olanlar, siyaseti ve devleti kullanarak darbeler yapmışlar veya yaptırmaşlardır. Bundan ekonomik siyasal çıkarlar sağlamışlar, haksızlıklarına dahada fazla haksızlık katmışlardır.  Uğur Mumcu, 12 mart darbesiyle ilgili olarak, ordu uyanık olmalı adlı bir köşe yazısından dolayi askerliğini yedek subay olarak yapması gerekirken, er olarak Ağrı Patnos ilçesinde piyade er olarak yapar.  Orada sürekli bir gözaltında tutulur. Yetkili subaylar tarafından sakıncalı ve şüpheli olarak askeri  birliklere tanıtılır. Piyade er olarak yaptıği askerlik görevinde yaşadığı haksızlıkları, gülünç durumları, askerlik sonrası yazdığı sakıncalı piyade adlı kitapta mizahi bir şekilde anlatır.  Bu kitap daha sonra Aziz Nesin tarafindan tiyatroya uygulanmıştır. Hem suçlu hem güçlüler tarih boyunca günümüze kadar gelmişler, hala  devam ediyorlar. İktidar mensupları, halkı yönetenler, suçlu ve haksız olduklarını bildikleri, halde, haklılık söylemlerine kendileri bile inanmazlar, buna ragmen  haklı olduklarindan söz eder, demogaji yaparlar. Halkı yalan söylemlerine inandırmak isterler. Böylece Saf zavvalı insanları aldatırlar. Biraz akıllı, uyanık insanlar buna kanmazlar. Bir Kerkük Türkmen atasözü "Paşa seni yukarıda da gördük, aşağıda da gördük." der.  Suçluların güçlü olmalarının bir çok nedeni vardir. Bunda en önemli etken, siyasetçilerin din, vatan söylemleri ile halkın kutsal değerlerini istismar etmeleri yalan söylemeleridir.  Diğer önemli etken halkın okuma araştırma yapmamış olmalarıdır. Halbuki halkın çoğunluğu okusa, araştırsa, sömürücü siyaset esnafı bir anlamda işsiz kalırlar, amaçlarına ulaşamazlar. Suçlular güçlü olamaz.  Okumamış, okula hiç gitmemiş, Urfalı bir halk bilgesi konumuzla ilgili bir sözünde, "Hak ne hakkın. (haksızın) önünden kaçıyor." derdi. Bilgemiz bir mesel anlatırdı: dağ'a sormuşlar,  kimden korkarsın, dağ cevap vermiş, zenginden korkarım gücüyle beni yok edebilir. Eski bilgin insanlarin kehaneti öngörüsu şimdi doğru olarak ortaya çıkıyor. Kapitalist  emperyalist şirketler maden, altın aramalari için, termik santraller için doğayı tahrip ediyorlar. Ekolojik sistemi bozuyorlar. dağları deliyorlar. Cennet gibi vatanımızın doğal yapısıni yok ediyorlar.  Buna karşı çıkan köylüleri işbirlikçi sermaye, devlet güçlerinin desteğiyle halkı darp ediyor, engelliyorlar. Paradan başka bir şey bilmeyen sömürücü sınıflara maalesef devlet bir anlamda destek oluyor. Yandaş medya vasıtasıyla da halkı suçluyorlar. İşte bunlar hem suçlu hem güçlülerdir. Suçlular ve güçlüleri ancak halkın aydınlanması,  direnişi, ve örgütlü  gücü yener, etkisiz hale getirirler. Sömürünün haksızlığın bir nedenini de şair Nazım Hikmet bir  şiirinde şöyle  belirtir. Akreb gibisin kardeşim  Korkak bir karanlığın içinde akreb gibi Serçe gibisin kardeşim serçenin telaşı içerisindesin Midye gibisin kardeşim, midye gibi rahat Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celeb kaldırinca sopasını surüye katılıverirsin hemen Eger üzüm gibi eziliyorsak demeye dilim varmıyor canım kardeşim Kabahat senin.
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2024 - Perşembe

SUÇLULAR VE GÜÇLÜLER

Halk arasında bir deyim. 
Vardır., tekil kişi anlamında söylenen hem suçlu hem güçlü denir. Yazının başlığı olan suçlular ve güçlüler çoğul anlamındadır. Bunda bir grub, parti, bir sınıf kast edilir. Suçlular ve güçlüler, ünlü gazeteci merhum Ugur Mumcu'nun  gazete köşe yazılarından oluşan bir kitabının adıdır, 
 Kitabın  köşe yazıları 1969 ile 1974 arasında Yeni Ortam, devrim, cumhuriyet ve milliyet gazetelerindeki yazılarından derlenmiştir. Mumcu yazdığ yazılarda suçlu oldukları halde güçlü olanları teşhir eder. Bunlar bazen bir zorbadır, bazen bir feodal aşiret rerisi ağadir. Kan emen, sömüren bir patron olabilir.
 Yazılarında özelikle 12 Mart ve 12 Eylül faşist askeri cuntasının haksızlıklarını dile getirir.
Türkiye'de Askeri darbelerin ABD  projesi olduğunu Cia ile yerli işbirlikçilerinin ilişkilerini anlatır. Ayrıca, İslam dinini istismar eden siyaset tarikat ticaret sarmalıni belgeleriyle ortaya kor. 
Tarih boyunca ve simdiye kadar vicdandan nasibini almayan, suçlu oldukları halde güçlü olanlar, siyaseti ve devleti kullanarak darbeler yapmışlar veya yaptırmaşlardır. Bundan ekonomik siyasal çıkarlar sağlamışlar, haksızlıklarına dahada fazla haksızlık katmışlardır. 
Uğur Mumcu, 12 mart darbesiyle ilgili olarak, ordu uyanık olmalı adlı bir köşe yazısından dolayi askerliğini yedek subay olarak yapması gerekirken, er olarak Ağrı Patnos ilçesinde piyade er olarak yapar.
 Orada sürekli bir gözaltında tutulur. Yetkili subaylar tarafından sakıncalı ve şüpheli olarak askeri  birliklere tanıtılır.
Piyade er olarak yaptıği askerlik görevinde yaşadığı haksızlıkları, gülünç durumları, askerlik sonrası yazdığı sakıncalı piyade adlı kitapta mizahi bir şekilde anlatır. 
Bu kitap daha sonra Aziz Nesin tarafindan tiyatroya uygulanmıştır.
Hem suçlu hem güçlüler tarih boyunca günümüze kadar gelmişler, hala  devam ediyorlar. İktidar mensupları, halkı yönetenler, suçlu ve haksız olduklarını bildikleri, halde, haklılık söylemlerine kendileri bile inanmazlar, buna ragmen  haklı olduklarindan söz eder, demogaji yaparlar. Halkı yalan söylemlerine inandırmak isterler. Böylece Saf zavvalı insanları aldatırlar.
Biraz akıllı, uyanık insanlar buna kanmazlar. Bir Kerkük Türkmen atasözü "Paşa seni yukarıda da gördük, aşağıda da gördük." der. 
Suçluların güçlü olmalarının bir çok nedeni vardir. Bunda en önemli etken, siyasetçilerin din, vatan söylemleri ile halkın kutsal değerlerini istismar etmeleri yalan söylemeleridir.
 Diğer önemli etken halkın okuma araştırma yapmamış olmalarıdır. Halbuki halkın çoğunluğu okusa, araştırsa, sömürücü siyaset esnafı bir anlamda işsiz kalırlar, amaçlarına ulaşamazlar. Suçlular güçlü olamaz. 
Okumamış, okula hiç gitmemiş, Urfalı bir halk bilgesi konumuzla ilgili bir sözünde, "Hak ne hakkın. (haksızın) önünden kaçıyor." derdi. Bilgemiz bir mesel anlatırdı: dağ'a sormuşlar,  kimden korkarsın, dağ cevap vermiş, zenginden korkarım gücüyle beni yok edebilir. Eski bilgin insanlarin kehaneti öngörüsu şimdi doğru olarak ortaya çıkıyor. Kapitalist  emperyalist şirketler maden, altın aramalari için, termik santraller için doğayı tahrip ediyorlar. Ekolojik sistemi bozuyorlar. dağları deliyorlar. Cennet gibi vatanımızın doğal yapısıni yok ediyorlar.
 Buna karşı çıkan köylüleri işbirlikçi sermaye, devlet güçlerinin desteğiyle halkı darp ediyor, engelliyorlar. Paradan başka bir şey bilmeyen sömürücü sınıflara maalesef devlet bir anlamda destek oluyor. Yandaş medya vasıtasıyla da halkı suçluyorlar. İşte bunlar hem suçlu hem güçlülerdir. Suçlular ve güçlüleri ancak halkın aydınlanması,  direnişi, ve örgütlü  gücü yener, etkisiz hale getirirler. Sömürünün haksızlığın bir nedenini de şair Nazım Hikmet bir  şiirinde şöyle  belirtir.
Akreb gibisin kardeşim 
Korkak bir karanlığın içinde akreb gibi
Serçe gibisin kardeşim serçenin telaşı içerisindesin
Midye gibisin kardeşim, midye gibi rahat
Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celeb kaldırinca sopasını surüye katılıverirsin hemen
Eger üzüm gibi eziliyorsak demeye dilim varmıyor canım kardeşim Kabahat senin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.