NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

SURİYELİ MÜLTECİLERE VATANDAŞLIK

Yeni açıklanan birleşmiş milletler BM yüksek komiserliği Raporuna göre Türkiye Dünya'da en çok savaş mağduru Suriyeli mülteci barındıran ülke oldu. Suriyeli mülteciler gibi aynı dile aynı dine sahip Arap ülkeleri ise Ürdün hariç az miktarda Suriyeliyi kabul ettiler. Zengin Arap ülkeleri başta Suudi Arabistan olmak üzere körfez emirlikleri resmi politikaları gereği savaştan kaçan ırkdaşları bu mağdur insanları ülkelerine kabule etmiyorlar. Ülkemiz Türkiye ise ilerde neler olur diye fazla düşünmeden sınırlarını bu insanlara sonuna kadar açtı. Hatta adeta başka gelen yok mu Dercesine neredeyse her kes gelsin istedi. Sorun olmaz dedi. Sınır güvenliğini önemsemedi. Sorgulanması gereken ise bu düşüncenin bu politikanın yaşamın gerçekleriyle ne denli örtüştüğüdür. Elbette devlet olarak insan olarak zulüm gören ezilen insanlara kucak açmak barındırmak gerekir. Ancak devleti yöneten kadroların mülteciler konusundaki isteğinin bir nedenin zamanın şartları ile uyuşmayan Osmanlı İslam ümmeti birliği inancından kaynaklandığı anlaşılıyor. Oysa siyasi iktidar mensupları duygusal değil, tarihsel deneyimin gösterdiği bilinç ve sorumluluk içinde olmaları gerekir. Çünkü İktidar yetkililerinin bilmeleri gereken tarihi gerçek, İslami birlik tek ümmet hedefi Hazreti Muhammet en sonra dört halife dâhil hiçbir dönemde gerçekleşmediğidir. İşte Arap ülkelerin Müslüman ülkelerin durumu ortada. Ne acıdır halen Müslümanlar mezhep nedenleriyle biri birlerini acımasızca öldürüyor. İslami birlik nasıl oluşsun. Siyasi iktidarın dış politikası özelikle Suriye politikası özleme dayalı, realiteyle bağdaşmıyor. Görüş ve amaç gerçekleşmeyecek dini bir temelde olunca Hatalar yaşanıyor. Limitsiz kabul edilen Suriyeliler şimdiye kadar mülteci dahi kabul edilmezken şimdi ne hikmetse Türk vatandaşlığına alınmak isteniyor. Çelişkiler devam ediyor. Örneğin işsizi çok olan Şanlıurfa'da resmi rakamlara göre beş yüz bin civarında çoğu işsiz Suriyeli sığınmacı var. Bu nedenle Urfa iş piyasası allak bullak oldu Urfalı kalifiye elemanları iş bulamaz hale geldi veya düşük ücretle çalışmak zorunda bırakıldı. Suriyeli sığınmacıların Türk vatandaşlığına alınması İlimizde ve Türkiye'nin bir çok yerinde ilerde ekonomik ve kültür farkı nedeniyle sosyal sorunlara neden olabilir. Muhacir ve ensar söylemi ise gerçeklerden uzak bir özlem. Çünkü aynı ırka dile mensup Arap toplumları bile birleşmezken, ayrı dile kültüre mensup insanların entegre olması zor. Ayrıca yaşadığımız Hayatın Ortadoğu'nun bize gösterdiği ders, milleti oluşturan birleştiren bağın din birliğinden ziyade en önemli etkenin dil ve demokratik kültür birliği olduğudur. Sınıflar arasındaki sosyal adalettir. Ak parti hükümetinin çoğu Arap Suriyeli sığınmacıları Türk vatandaşlığına alma isteğinin daha başka nedenleri olduğu zan ediliyor. Bunlardan biri sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olası başkanlık referandumunda Suriyeli sığınmacılardan gelecek oy desteği hesabı olabilir. Diğer neden Kürt politikasıyla ilgili olandır. Suriyeli Arap sığınmacıları Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı doğu bölgelerine yerleştirme planından söz ediliyor. Nitekim iktidara yakın Star gazetesi köşe yazarı Ersoy Dede köşesinde açıkça Türk vatandaşlığına alınacak Suriyeli Arapları Diyarbakır Hakkâri Şirnak gibi illere yerleştirilmeleri gerektiğini yazdı. Umalım ki hükümet bu gibi düşünceleri, önerileri önemsemez olsun. Zira somut şartların somut tahlili ilkesince oralarda muhtemelen tutunamayacak mültecilerin batı illerine göçerek oralarda yeni sorunlara neden olabilir. Sonuç olarak iktidar, teşvik edilecek böyle bir planın politikanın oralarda Kürt Arap çelişkisi olacağını tahmin etmeli. Bunun sonucunun yurdumuza ve halkımıza zarar vereceğini, bu nedenle Suriyeli mültecileri vatandaşlığa alma projesini çok iyi düşünerek karar vermesi gerekir.
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2016 - Çarşamba

SURİYELİ MÜLTECİLERE VATANDAŞLIK

Yeni açıklanan birleşmiş milletler BM yüksek komiserliği Raporuna göre Türkiye Dünya'da en çok savaş mağduru Suriyeli mülteci barındıran ülke oldu.

Suriyeli mülteciler gibi aynı dile aynı dine sahip Arap ülkeleri ise Ürdün hariç az miktarda Suriyeliyi kabul ettiler. Zengin Arap ülkeleri başta Suudi Arabistan olmak üzere körfez emirlikleri resmi politikaları gereği savaştan kaçan ırkdaşları bu mağdur insanları ülkelerine kabule etmiyorlar.

Ülkemiz Türkiye ise ilerde neler olur diye fazla düşünmeden sınırlarını bu insanlara sonuna kadar açtı. Hatta adeta başka gelen yok mu Dercesine neredeyse her kes gelsin istedi. Sorun olmaz dedi. Sınır güvenliğini önemsemedi. Sorgulanması gereken ise bu düşüncenin bu politikanın yaşamın gerçekleriyle ne denli örtüştüğüdür.

Elbette devlet olarak insan olarak zulüm gören ezilen insanlara kucak açmak barındırmak gerekir. Ancak devleti yöneten kadroların mülteciler konusundaki isteğinin bir nedenin zamanın şartları ile uyuşmayan Osmanlı İslam ümmeti birliği inancından kaynaklandığı anlaşılıyor.

Oysa siyasi iktidar mensupları duygusal değil, tarihsel deneyimin gösterdiği bilinç ve sorumluluk içinde olmaları gerekir. Çünkü İktidar yetkililerinin bilmeleri gereken tarihi gerçek, İslami birlik tek ümmet hedefi Hazreti Muhammet en sonra dört halife dâhil hiçbir dönemde gerçekleşmediğidir.

İşte Arap ülkelerin Müslüman ülkelerin durumu ortada. Ne acıdır halen Müslümanlar mezhep nedenleriyle biri birlerini acımasızca öldürüyor. İslami birlik nasıl oluşsun. Siyasi iktidarın dış politikası özelikle Suriye politikası özleme dayalı, realiteyle bağdaşmıyor. Görüş ve amaç gerçekleşmeyecek dini bir temelde olunca Hatalar yaşanıyor.

Limitsiz kabul edilen Suriyeliler şimdiye kadar mülteci dahi kabul edilmezken şimdi ne hikmetse Türk vatandaşlığına alınmak isteniyor. Çelişkiler devam ediyor. Örneğin işsizi çok olan Şanlıurfa'da resmi rakamlara göre beş yüz bin civarında çoğu işsiz Suriyeli sığınmacı var.

Bu nedenle Urfa iş piyasası allak bullak oldu Urfalı kalifiye elemanları iş bulamaz hale geldi veya düşük ücretle çalışmak zorunda bırakıldı. Suriyeli sığınmacıların Türk vatandaşlığına alınması İlimizde ve Türkiye'nin bir çok yerinde ilerde ekonomik ve kültür farkı nedeniyle sosyal sorunlara neden olabilir.

Muhacir ve ensar söylemi ise gerçeklerden uzak bir özlem. Çünkü aynı ırka dile mensup Arap toplumları bile birleşmezken, ayrı dile kültüre mensup insanların entegre olması zor.

Ayrıca yaşadığımız Hayatın Ortadoğu'nun bize gösterdiği ders, milleti oluşturan birleştiren bağın din birliğinden ziyade en önemli etkenin dil ve demokratik kültür birliği olduğudur. Sınıflar arasındaki sosyal adalettir.

Ak parti hükümetinin çoğu Arap Suriyeli sığınmacıları Türk vatandaşlığına alma isteğinin daha başka nedenleri olduğu zan ediliyor. Bunlardan biri sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olası başkanlık referandumunda Suriyeli sığınmacılardan gelecek oy desteği hesabı olabilir. Diğer neden Kürt politikasıyla ilgili olandır.

Suriyeli Arap sığınmacıları Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı doğu bölgelerine yerleştirme planından söz ediliyor. Nitekim iktidara yakın Star gazetesi köşe yazarı Ersoy Dede köşesinde açıkça Türk vatandaşlığına alınacak Suriyeli Arapları Diyarbakır Hakkâri Şirnak gibi illere yerleştirilmeleri gerektiğini yazdı. Umalım ki hükümet bu gibi düşünceleri, önerileri önemsemez olsun. Zira somut şartların somut tahlili ilkesince oralarda muhtemelen tutunamayacak mültecilerin batı illerine göçerek oralarda yeni sorunlara neden olabilir. Sonuç olarak iktidar, teşvik edilecek böyle bir planın politikanın oralarda Kürt Arap çelişkisi olacağını tahmin etmeli. Bunun sonucunun yurdumuza ve halkımıza zarar vereceğini, bu nedenle Suriyeli mültecileri vatandaşlığa alma projesini çok iyi düşünerek karar vermesi gerekir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.