NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

TUNUS'TA SİYASAL İSLAM TARTIŞILIYOR

Ülkemiz gündemi hızla değiştiği için son olarak kanlı darbe kalkışması nedeniyle,Dünya'da bu arada Arap aleminde yaşanan gelişmelerden ya haberimiz olmuyor veya gündem yoğunluğundan dolayı üzerinde yeteri kadar durmuyoruz.Bunlardan en önemlisi Arap baharının başladığı ülke Tunus'ta dini siyasi değişim yaşanıyor.Kararlar alınıyor.Ak parti ile aralarında benzerlik olduğu bilinen bir süre iktidar olan Tunus'un İslamcı Ennadah (uyanış) partisi lideri Raşit Gannuşi Fransız Le Monde gazetesine verdiği demeçte,''artık siyasal İslam'ın geride kaldığını ve kendilerini Müslüman demokratlar olarak tanımladıklarını'' kaydetti.Gannuşi din artık politikaya rehin olmayacak açıklamasında bulundu.Dini faaliyetlerin siyasi faaliyetlerden tamamen ayrı olmasını istiyoruz dedi.Tunuslu siyasi dini lider bu politikacıların yararına çünkü artık dini siyasete alet etmekle suçlanmayacaklar.İslam'ın demokratik laik sistem içinde değerini saygınlığını koruyacağını belirtti.Raşit Gannuşi açıklamasının sonunda Arap baharı sonrası Tunus'ta siyasal İslam'a yer yok.Tunus artık bir demokrasi dedi.Mısır Müslüman kardeşler örgütünün yüksek konsey üyesi Cemal Haşmet Ennahda'nın kararlarını dikkate alacakları demecini verdi.Yaşanan Böyle siyasal değişimlerin Yurdumuzda tartışılması lazım.çünkü bizleri toplum olarak yakından ilgilendiren önemli bir konu.Özelikle İslami referanslı Ak parti iktidarının bundan olumlu sonuçlar çıkarması liberal demokrasiyi uygulaması ülkenin ve halkın yararına olacaktır.Çünkü Yaşamın gösterdiği Gerçek özgürlükçü demokrasinin doğru bir seçenek olduğudur.Arap Müslüman bir ülkenin şeriat partisi böyle bir karar alıyorsa biz de daha gerçekçi olmalıyız.Nahda lideri öyle sıradan bir politikacı değil Arap lisaniyle Kuranı okuyan iyi bilen felsefeci alim,şeriat uğruna yıllarca hapis yatmış sürgüne gitmiş,yaşlı bir din adamıdır.İslam'ı Arap alimlerden daha iyi bilmeyiz.Bu nedenle Durmak yok yola devam derken bu yol demokratik uygarlık yolu oldu mu amacına ulaşır.Bu böyle biline.Bu önemli konuda,bir anımı ve görüşümü anlatmak isterim.Çocuk yaşta bir gençtim.Milli selamet partisi lideri merhum Necmettin Erbakan Urfa'ya gelmiş dergah camiyi ziyaret ediyordu koyu Milli Selamet partili rahmetli babam büyük bir sevgiyle Erbakan hocanın iki yanağından öptü Allah sizden razı olsun dedi.Ben de kendisine Türk Kaddafisı diye slogan attım.Dindar bir ailede büyüdüğüm için İslam dinini Müslümanlığı kendime göre iyi araştırdığımı zan ediyorum.Açıkça demem gerekirse ,önceleri şeriat düzenin gelmesini çok istiyordum.Ancak sonraları kendime göre bu önemli konuyu derinlemesine tarafsız bir şekilde inceledim.Şeriatın bu çağda aslına uygun bir tarzda uygulanamayacağı kanaatine vardım.Uygulanmak istenmesi halinde yozlaşıp İslam dinine zarar vereceği sonucuna vardım. İşte İŞİD gibi örgütlerin yaptıkları ortada.bunları İslam adına savunmak mümkün değil.Bu nedenlerle Laikliğin dinsizlik olmadığını Dine saygının Çağımızda demokratik bir laiklikle mümkün olacağını anladım. Bir de öteden beri Avrupa'da nasıl Hristiyan demokrat parti varsa,Türkiye'de kendi dinimizin adıyla böyle partiler neden olmasın der,Dini değerler yaşam tarzı ancak böyle korunur diye düşünürüm. Şimdi Adalet ve kalkınma partisi gibi dini özelikleri öne çıkan partilerin yeni Anayasa ile birlikte tıpkı Avrupa'da olduğu gibi dini bir isimle örneğin Müslüman demokrat parti veya Demokratik İslam partisi gibi adlarla demokratik bir öz ve içerikle kendilerini yapılandırmaları İslam dininin,yurdun ve halkın herhalde yararına olur.
Ekleme Tarihi: 03 Ağustos 2016 - Çarşamba

TUNUS'TA SİYASAL İSLAM TARTIŞILIYOR

Ülkemiz gündemi hızla değiştiği için son olarak kanlı darbe kalkışması nedeniyle,Dünya'da bu arada Arap aleminde yaşanan gelişmelerden ya haberimiz olmuyor veya gündem yoğunluğundan dolayı üzerinde yeteri kadar durmuyoruz.Bunlardan en önemlisi Arap baharının başladığı ülke Tunus'ta dini siyasi değişim yaşanıyor.Kararlar alınıyor.
Ak parti ile aralarında benzerlik olduğu bilinen bir süre iktidar olan Tunus'un İslamcı Ennadah (uyanış) partisi lideri Raşit Gannuşi Fransız Le Monde gazetesine verdiği demeçte,''artık siyasal İslam'ın geride kaldığını ve kendilerini Müslüman demokratlar olarak tanımladıklarını'' kaydetti.Gannuşi din artık politikaya rehin olmayacak açıklamasında bulundu.
Dini faaliyetlerin siyasi faaliyetlerden tamamen ayrı olmasını istiyoruz dedi.Tunuslu siyasi dini lider bu politikacıların yararına çünkü artık dini siyasete alet etmekle suçlanmayacaklar.İslam'ın demokratik laik sistem içinde değerini saygınlığını koruyacağını belirtti.Raşit Gannuşi açıklamasının sonunda Arap baharı sonrası Tunus'ta siyasal İslam'a yer yok.
Tunus artık bir demokrasi dedi.Mısır Müslüman kardeşler örgütünün yüksek konsey üyesi Cemal Haşmet Ennahda'nın kararlarını dikkate alacakları demecini verdi.Yaşanan Böyle siyasal değişimlerin Yurdumuzda tartışılması lazım.çünkü bizleri toplum olarak yakından ilgilendiren önemli bir konu.
Özelikle İslami referanslı Ak parti iktidarının bundan olumlu sonuçlar çıkarması liberal demokrasiyi uygulaması ülkenin ve halkın yararına olacaktır.Çünkü Yaşamın gösterdiği Gerçek özgürlükçü demokrasinin doğru bir seçenek olduğudur.Arap Müslüman bir ülkenin şeriat partisi böyle bir karar alıyorsa biz de daha gerçekçi olmalıyız.Nahda lideri öyle sıradan bir politikacı değil Arap lisaniyle Kuranı okuyan iyi bilen felsefeci alim,şeriat uğruna yıllarca hapis yatmış sürgüne gitmiş,yaşlı bir din adamıdır.İslam'ı Arap alimlerden daha iyi bilmeyiz.Bu nedenle Durmak yok yola devam derken bu yol demokratik uygarlık yolu oldu mu amacına ulaşır.Bu böyle biline.Bu önemli konuda,bir anımı ve görüşümü anlatmak isterim.
Çocuk yaşta bir gençtim.Milli selamet partisi lideri merhum Necmettin Erbakan Urfa'ya gelmiş dergah camiyi ziyaret ediyordu koyu Milli Selamet partili rahmetli babam büyük bir sevgiyle Erbakan hocanın iki yanağından öptü Allah sizden razı olsun dedi.Ben de kendisine Türk Kaddafisı diye slogan attım.Dindar bir ailede büyüdüğüm için İslam dinini Müslümanlığı kendime göre iyi araştırdığımı zan ediyorum.
Açıkça demem gerekirse ,önceleri şeriat düzenin gelmesini çok istiyordum.Ancak sonraları kendime göre bu önemli konuyu derinlemesine tarafsız bir şekilde inceledim.Şeriatın bu çağda aslına uygun bir tarzda uygulanamayacağı kanaatine vardım.Uygulanmak istenmesi halinde yozlaşıp İslam dinine zarar vereceği sonucuna vardım. İşte İŞİD gibi örgütlerin yaptıkları ortada.bunları İslam adına savunmak mümkün değil.Bu nedenlerle Laikliğin dinsizlik olmadığını Dine saygının Çağımızda demokratik bir laiklikle mümkün olacağını anladım. Bir de öteden beri Avrupa'da nasıl Hristiyan demokrat parti varsa,Türkiye'de kendi dinimizin adıyla böyle partiler neden olmasın der,Dini değerler yaşam tarzı ancak böyle korunur diye düşünürüm. Şimdi Adalet ve kalkınma partisi gibi dini özelikleri öne çıkan partilerin yeni Anayasa ile birlikte tıpkı Avrupa'da olduğu gibi dini bir isimle örneğin Müslüman demokrat parti veya Demokratik İslam partisi gibi adlarla demokratik bir öz ve içerikle kendilerini yapılandırmaları İslam dininin,yurdun ve halkın herhalde yararına olur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.