NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

URFA TARİHİ VE MESELLERİ- 12

Edessa’nın ünlü şair ve düşünürünün Bardaysan olduğunu belirtmiştik. Bardaysan Dünya’nın bir çok yerini gezdiği anlaşılıyor. Hatta Hindistan ve Çin’e kadar gittiği biliniyor. Gezdiği gördüğü yerlerin yönetimlerini, halkların yaşamlarını incelemiş, gözlemlerinin sonucunda ülkelerin yasaları kitabını yazmıştır. Bu kitap ta ahlaki bilgiler de bulunmakta. İşte bu kitaptan bazı alıntılar… “ öğrenmek gerektiğini bilmek iyi bir şeydir… insanlara yapamayacakları hiçbir şey emredilmemiştir… iyilik yapmak, kötülükten kaçınmaktan daha kolaydır; çünkü iyilik, insanın bir parçasıdır. Bundan dolayı da insan iyilik yapmaktan sevinç duyar. Kötülük ise düşmanın fiilidir ve insan ancak doğa bakımında bozulduğunda , hasta olduğunda kötü şeyler yapar… “ Edessa’da dördüncü yüzyılın önemli şahsiyeti ve Süryani kilisesinin en ünlü Baba’sı Aziz Efraim’di. Bardaysan’nın bedenin dirilişini inkar edişini sapkın bir görüş olarak niteler, kabul etmez. Oysa Bardaysan ruhun yeniden dirilişine inanmıştır. O tanrı bilimciden çok bir filozof ve astroloğdu. Keldanilerin felsefesıyle Yunan ve kendi felsefi görüşünü bir sentez olarak oluşturmak istediğini anlamak mümkün. Değerli okurlar. Bu yazı dizsiyle ilgili samimi bir itiraf ve belirlemede bulunmak isterim. Bu yazı dizisinin sanırım ilk iki bölümün ismi “Tarihi Urfa ve meselleri” başlığını taşıyordu. Ancak sonraki gelişmeler, daha doğrusu bir nevi ilham alarak,bu defa Urfa tarihini kısaca yazmak fikri bende oluştu. Bu nedenle yazı dizisinin başlığını değiştirip ilerde, kısmet olursa “Urfa tarihi ve meselleri” adı altında bir kitap çalışması yapmaya karar verdim. Böylece bu yeni isim olarak on bölüm ortaya çıkmış oldu. Bu yazı dizisi değiştirilmiş Şekilde şimdilik toplam on iki bölüm olarak sona erecek. Ancak bu önemli tarihi konun derli toplu bir şekilde kitap olarak yayınlanması, uzun bölümler oluşturacak olması dolaysıyla, bir roman tefrikası gibi gazetede yayınlamak mümkün ve uygun olmuyor . Tarih elbette çok önemli bir konu ve bilim dalı. Genel bir tanımla söylemek gerekirse bugünü bilmek için dünü bilmek gerekli. Ama benim bildiğim ilimiz Urfa’nın tarihi hakkında kuruluşundan şimdiye kadar kronolojik özet olarak herkesin anlayabileceği bir şekilde tarihi bir kitap yayınlanmamıştır. Elbette bu öyle sözle ifade edilecek kadar kolay bir iş değil. Emek ister. Çalışma ve araştırma ister. Her çağın bir özeliği, önceliği vardır. Çağımızın bir özeliği ve tanımının da turizm, tarih bilgisi ve araştırması çağı dersek bu deyimi kullanırsak, doğruyu belirtmiş oluruz herhalde… Böyle bir algı ve olgunun olmasını bilmek insan ve insanlık adına bir artı değerdir diye düşünüyorum. Çünkü tarih bir toplumun hafızasıdır, belleğidir. Hele, global internet, bir anlamda sanal çağda böyle bir eğilimin his edilmesi elbette sevindirici bir durum olsa gerek. Böylece duyarlı insanları endişeye sevk eden tarih bilimci düşünür Fukuyama tarihin sonu teorisi tutmamış olur. Tarihi Urfa Bu konuda Dünya insanlık tarihinin merkezi dersek sanırım abartmış olmam. Nitekim Urfa’ya yirmi kilometre uzaklıkta Harapreşk köyünde Göbekli tepede yapılan kazılarda on iki bin yıllık tarihi kalıntıların bulunmuş olması Dünya’da büyük bir ilgiyle izlenmiştir. Bu tarihi kalıntılar şimdiye kadar bulunmuş en eski tarihi belgelerdir. Aynı şekilde Urfa’nın Hilvan ilçesinde Fırat nehri civarında Nevali çori denilen yerde yapılan çalışmalarda, Göbekli tepe kadar ve onunla aynı kültürel özellik taşıyan yapılar, eski yerleşme yerleri bulunmuştur. Bunların benzerlerinin uzantısı olarak, Diyarbakır Çayönü denilen yerde yapılan kazı çalışmalarında aynı, veya benzer kültürel kalıntılar görülmüş ve tespit edilmiştir. Ülkemiz yönetiminin 2019 yılını Göbekli tepe yılı ilan etmesi yerinde bir karar olmuştur.
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2019 - Perşembe

URFA TARİHİ VE MESELLERİ- 12

Edessa’nın ünlü şair ve düşünürünün Bardaysan olduğunu belirtmiştik. Bardaysan Dünya’nın bir çok yerini gezdiği anlaşılıyor. Hatta Hindistan ve Çin’e kadar gittiği biliniyor. Gezdiği gördüğü yerlerin yönetimlerini, halkların yaşamlarını incelemiş, gözlemlerinin sonucunda ülkelerin yasaları kitabını yazmıştır. Bu kitap ta ahlaki bilgiler de bulunmakta. İşte bu kitaptan bazı alıntılar… “ öğrenmek gerektiğini bilmek iyi bir şeydir… insanlara yapamayacakları hiçbir şey emredilmemiştir… iyilik yapmak, kötülükten kaçınmaktan daha kolaydır; çünkü iyilik, insanın bir parçasıdır. Bundan dolayı da insan iyilik yapmaktan sevinç duyar. Kötülük ise düşmanın fiilidir ve insan ancak doğa bakımında bozulduğunda , hasta olduğunda kötü şeyler yapar… “ Edessa’da dördüncü yüzyılın önemli şahsiyeti ve Süryani kilisesinin en ünlü Baba’sı Aziz Efraim’di. Bardaysan’nın bedenin dirilişini inkar edişini sapkın bir görüş olarak niteler, kabul etmez. Oysa Bardaysan ruhun yeniden dirilişine inanmıştır. O tanrı bilimciden çok bir filozof ve astroloğdu. Keldanilerin felsefesıyle Yunan ve kendi felsefi görüşünü bir sentez olarak oluşturmak istediğini anlamak mümkün. Değerli okurlar. Bu yazı dizsiyle ilgili samimi bir itiraf ve belirlemede bulunmak isterim. Bu yazı dizisinin sanırım ilk iki bölümün ismi “Tarihi Urfa ve meselleri” başlığını taşıyordu. Ancak sonraki gelişmeler, daha doğrusu bir nevi ilham alarak,bu defa Urfa tarihini kısaca yazmak fikri bende oluştu. Bu nedenle yazı dizisinin başlığını değiştirip ilerde, kısmet olursa “Urfa tarihi ve meselleri” adı altında bir kitap çalışması yapmaya karar verdim. Böylece bu yeni isim olarak on bölüm ortaya çıkmış oldu. Bu yazı dizisi değiştirilmiş Şekilde şimdilik toplam on iki bölüm olarak sona erecek. Ancak bu önemli tarihi konun derli toplu bir şekilde kitap olarak yayınlanması, uzun bölümler oluşturacak olması dolaysıyla, bir roman tefrikası gibi gazetede yayınlamak mümkün ve uygun olmuyor . Tarih elbette çok önemli bir konu ve bilim dalı. Genel bir tanımla söylemek gerekirse bugünü bilmek için dünü bilmek gerekli. Ama benim bildiğim ilimiz Urfa’nın tarihi hakkında kuruluşundan şimdiye kadar kronolojik özet olarak herkesin anlayabileceği bir şekilde tarihi bir kitap yayınlanmamıştır. Elbette bu öyle sözle ifade edilecek kadar kolay bir iş değil. Emek ister. Çalışma ve araştırma ister. Her çağın bir özeliği, önceliği vardır. Çağımızın bir özeliği ve tanımının da turizm, tarih bilgisi ve araştırması çağı dersek bu deyimi kullanırsak, doğruyu belirtmiş oluruz herhalde… Böyle bir algı ve olgunun olmasını bilmek insan ve insanlık adına bir artı değerdir diye düşünüyorum. Çünkü tarih bir toplumun hafızasıdır, belleğidir. Hele, global internet, bir anlamda sanal çağda böyle bir eğilimin his edilmesi elbette sevindirici bir durum olsa gerek. Böylece duyarlı insanları endişeye sevk eden tarih bilimci düşünür Fukuyama tarihin sonu teorisi tutmamış olur. Tarihi Urfa Bu konuda Dünya insanlık tarihinin merkezi dersek sanırım abartmış olmam. Nitekim Urfa’ya yirmi kilometre uzaklıkta Harapreşk köyünde Göbekli tepede yapılan kazılarda on iki bin yıllık tarihi kalıntıların bulunmuş olması Dünya’da büyük bir ilgiyle izlenmiştir. Bu tarihi kalıntılar şimdiye kadar bulunmuş en eski tarihi belgelerdir. Aynı şekilde Urfa’nın Hilvan ilçesinde Fırat nehri civarında Nevali çori denilen yerde yapılan çalışmalarda, Göbekli tepe kadar ve onunla aynı kültürel özellik taşıyan yapılar, eski yerleşme yerleri bulunmuştur. Bunların benzerlerinin uzantısı olarak, Diyarbakır Çayönü denilen yerde yapılan kazı çalışmalarında aynı, veya benzer kültürel kalıntılar görülmüş ve tespit edilmiştir. Ülkemiz yönetiminin 2019 yılını Göbekli tepe yılı ilan etmesi yerinde bir karar olmuştur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.