Aralık ayı geldi. Kış mevsimi başladı.
Eski Urfa’da kış mevsimi gelince masal mevsimi de gelmiş olurdu. Adeta bilinmez bir aleme, sanki bilinmez bir Dünya’ya yolculuk başlardı.
Üç dört ay sürecek bu kış yolculuğu korku içerisinde hem de umut içerisinde devam eder, bahar gelince insanlar yeniden Dünya’ya gelmiş gibi sevinçli olurdu.
Çünkü geçmiş zaman ve bugünün zamanı şartları kıyas kabul etmez.
Deyim yerindeyse teknolojinin t si yok. Sanayinin s si yok. Bu nedenle eski zaman kışlarının geceleri de çok karanlık olur.
Zira şimdiki gibi elektrik aydınlatma araçları yoktur.
İnsanlar bir mumla, idare denilen bir teneke kutuya konulan biraz gazyağı ile yanan ışıkla ancak önlerini biri birlerini görecek kadar ışıkla idare ederdi.
Biraz daha ışık veren daha temiz olan lamba ise ancak zengin evlerinde olurdu.
Demek sınıf farkları şimdi olduğu kadar fazla olmasa da ta eski zamanlardan beri vardır devam ediyor demek mümkün.
Yaşam bu ya çelişkilerle doludur.
Bir yandan Dünyanın sırları bilinmezliği, anlamsızlığı, varoluş sıkıntıları, bir yandan insanlar arasında çıkar kavgaları. Bu yaman çelişkilere çok fazla anlam vermeyen bazı düşünürler Dünya’yı ve insanları olumsuz olarak niteler.
Fransız yazar Albert Camus ise kendi görüşüne göre “insan saçmadır Dünya saçmadır” tespitinde bulunur.
Bizim kültürümüzde ise buna kısaca yalan Dünya, insan yalan deriz.
Doğrusu İnsan biraz acayip bir varlıktır.
Bazı temel sorunlara belki haklı olarak yalan der, gelip geçici der. Yalan Dünya deyimini bu nedenle kullanır. Ama velakin bunu çoğu kez dili söyler kalbi söylemez.
Çoğu kez çıkarından başka fazla bir şey düşünmez.
Gerçeği demek gerekirse bu düşünce tarzını birçok insana mal etmek çok ta doğru değildir.
Bu egoist düşünce tarzı daha çok küçük burjuva denilen çok çıkarcı bireylerde daha fazladır.
Ünlü toplumcu yazar Maksim Gorki küçük burjuva ideolojisinin eleştirisi kitabında bu tipleri beyinleri yalnız çıkarla tıka basa doludur diye tasvir eder.
Geçmiş kış aylarına masal mevsimi demiştik.
Eski masallar bir varmış bir yokmuş ile başlardı. Geçmiş zaman insanlarının serencamları, hikayeleri gerçek ve gerçek üstü bir şekilde anlatılırdı. Masallar çok ta anlaşılmazdı.
Tıpkı insanın Dünya yaşamı gibi. Geçmişte gençler bazı büyüklere yalan bir Dünya dedikleri zaman kendilerinden emin bir şekilde oğlum Dünya yerinde Dünya yalan değil insan yalan derlerdi.
Oysa şimdi bilim insanları Evren ve Dünyanın da bir başlangıcı olduğu gibi sona ereceğini söyler.
Dini inançta kıyamet söylemi bu yok oluşu ifade eder.
Yanlış anlamadımsa, konumuzla ilgili bilim, kuantum fiziğinde çok ilginç bir şekilde madenin aynı anda hem var hem yok olduğunun tespitini yapmıştır.
Bu hercümerç içerisinde bu garip alemde asıl olan, madde amaç değil araç olmalıdır.
Anlamlı bir yaşam bu Dünya’da bir anlamda misafir olduğunu idrak ederek bencil olmadan yaşamak olsa gerek.