Son günlerde ülkemizde çoğu kimse tarafından beklenmeyen aşırı dolar artışı yaşandı. Ülke halkının adeta bir şok yaşamasına neden oldu. Halimiz ne olacak diye karamsar bir durum oluştu. Çünkü ABD parası dolar neredeyse bizim milli paramız TL gibi bir işlev görüyor. Doların aşırı artışı yoksulluk ve pahalılık getiriyor. Değişik konuları, özellikle sosyal-kültürel konuları yazmak isterken, bu gibi ciddi bir durumu es geçmek mümkün olmuyor. Köşe yazıları olağanüstü güncel değişimlerden elbette soyutlanamaz. Umutsuzluğa karşı umut aşılamak gerekiyor. Büyük Anadolu ereni Hacı Bektaşi Veli “Yahu bu da geçer.” Der. Bizim Urfa’da iyimserliği çağrıştıran, teşvik eden buna benzer deyişler de vardır. Zaten denilir ya, her yiğidin bir yoğurt yiyişi var, Yani her insan kendine özgüdür. Kendine göre bir tarzı ve üslubu vardır. Şehirler ve toplumların kültürü de öyle… Kendine mahsustur. Orijinal değişik sözcükleri bulunur. Geçen ay, Yeniurfa Gazetesi müdürü Sayın Mehmet ER, “24 Temmuz Basın Günü” dolayısıyla serzeniş dolu, sade, enfes bir yazı yazdı. Aynı zamanda o yazıda umudunu korumak anlamında yerel bir sözcük kullandı. Bir Urfalı olarak önceleri çok duyduğum, ama sonra unutulan bu sözcük “zahar iyi olur.” Deyimi idi. Biz de hep beraber genel anlamda zahar iyi olur demeliyiz diye düşünüyorum. Ama tabi umut ve iyimser olmakla birlikte tedbir almak ta gerekiyor. Sosyal-ekonomik önlemler de almak gerekiyor. Bu nedenle her konuda dışarıyı suçlamak çok doğru bir yaklaşım olmasa gerek. Elbette art niyetli bazı devletler ve çevreler içeriye olumsuz müdahalede bulunabilirler. Ama siyasi yönetim içte önlemini aldıktan sonra dışarının çok etkisi olmaz. Çünkü belirleyici olan sağlam iç potansiyeldir. Bunun da gerekleri üretimi artırmak, ithalat ve ihracat arasında oluşan cari açığı kapatmak, aşırı bir şekilde borç almamak, özellikle israf ve yolsuzluğu önlemek lazım. Lüks yaşam özentisinden uzaklaşmak gerek. İktidar nasıl ki yerli ve milli deyimini kullanıyor bu nedenle milli tasarruf tedbirleri ülke genelinde uygulanmalı, böyle yapılırsa, kimsenin vatanın ve milletin geleceğinden korkması için bir neden kalmaz. Umarız ve dileriz, ülkemiz bu badireyi de atlatır. Milli manevi değerlerimizle beraber, evrensel demokratik doğrularla yaşama devam edilir.