Genelde bu deyim ve ifadeyi mazlum ve mağdurlara yönelik kanlı terör saldırıları sonucu bombalar ve şarapnel parçaları ile parçalanan insanların öldürülmeleri sonucu ardından yürek yakan feryatları her tarafı kaplamakta dul kalan kadınlar yetim kalan öksüz çocukları acı bir hayat beklemekte.Yıllardır Afganistan Pakistan Irak Suriye Mısır gibi ülkelerdeki toplu katliamların birkaç benzeri de ülkemizde olması ölen insanlarımızın akan kanları ortalığı kan gölüne çevirmiş durumda. Yapanlar bildik örgütler, taşeron örgütler Finansörleri ise Okyanus ötesinden emir ve komuta edilmekte.Bu insanlık dışı karanlık tablodan oluşan ve bizlere ait ayak izleri ve gölgeler çok. İşte bu bizlere ait olan gölge oyunlarının kimlere ait olduğunu bilmeden öğrenmeden eli kolu bağlı durursak daha çok böyle kanlı ortamları davetiye çıkarmış oluruz. Kendi ayaklarımız üstünde durmadan, kendi özgür irademizle geleceğimize sahip çıkmadığımız müddetçe bizlere rahat yok gibi.Bu dökülen kanlar gün gelir herkese sıçrar. Yağan yağmurdan herkes nasıl ıslanıyorsa bu akan kandan bizlerde nasiplenmemiz kaçınılmaz bir hale gelir. Tüm bu olanlara sorumlu bir yaklaşımla ortak bir mücadele ve çabayla hareket edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Başımıza bela edilen tüm bu örgütleri ortaya çıkaran sebepler kendi içimizde ki sorunlardan kaynaklanıyor,İslam adına ortaya çıkartılıp insanları katledenler diğer taraftan bizlere ve geçmiş Kültür mirasımız olan tarihi eserler bombalarla imha edilmesinin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bunları yapanlarla Bağdat taki Kütüphaneleri ve tarihi eserleri yerle bir eden Küresel Emperyalist güçlerden hiçbir farkı yoktur..Her aileden her ilden her bölgeden bu tür suçları işleyenler kim olursa olsun oğlumuz kardeşimiz yeğenimiz suç işleyen herkesin kanunlar önünde hesap vermesini sağladığımızda çürük elmaları diğer elmalara da zarar vermeden ayırmamız gerekir. Yoksa tüm elmalar çürüyüp giderKendimizi sorgulamadan, haklıyı haksızdan ayırmadan, yanlışı doğrudan ayırmadan, can ve mal güvenliğimizi sağlamamız imkânsızdır zincirin hangi halkası çürümüşse bulup çıkarmamız gerekirVücudun hangi bölgesi hasta kangren olmuşsa neşter vurulması zorunlu hale gelir. Ya vücudun bir parçasını ya da bütün vücuda feda edeceğiz aksi halde vücudun tümünü kaybetmemiz kaçınılmaz olur"Sahipsiz vatan batması haktır. Sahip çıkılırsa eğer bu vatan batmayacaktır"" İstiklal şairimiz M. Akif ERSOY un bu sözleri ile herkesin sorumluluk örneğini yerine getirmesi gerekir.