Tarihin derinliklerine kol Budak salmış tarihi yapıları ile kazıldıkça deşildikçe geçmiş yıllara ait zenginliklere tanık oluyoruz. Bu alanda sevda'nın çok değişik duyguları bizleri sarıyor
Urfa Sevdalıları gittikçe çoğalıyor ve bu ara tarihi zenginliklerimiz görülmesin diye ha bire ülkemizi ve Urfa'yı karıştırmaya çalışsalar da da artık başaramayacaklar. Üstünde yaşadığımız Kent tarihi ve ilçelerimizin tarihi ile ilgili zenginlikler keşfedince daha da heyecan soruyor bizleri…
Urfa için hayali olan yerel yönetimler yada İşletmecilerin Yapacakları plan ve Projeler ile onların ciddiyeti ni bizlere ispat etmiş olacaklar.Tarih ve Turizmin her çeşidi Bereketli zengin topraklar ve Dünya nın en tatlı suyu FIRAT….
Urfa için hayali olanları yalnız Urfa kadar için diye düşünüyordum. Ama öyle değilmiş. Bunu bir kez daha öğrendim. Urfa için hayali olanların onbinler ce kilometre öteden ülkemizi ve Urfa yı biliyor ve gözlediklerini bir kez daha daha öğrendim.
Urfa lı Şair NABİ yi Yılın Edebiyet ve Şairi olarak anmasını sağlayan Urfa Mutfağının zenginliğini bilip Urfa yı Gastronomi İli ilan eden UNESCO bizi biliyor da biz kendimizi bilmiyoruz. Ama bu ayıp kimlere ait olduğunu Urfa Halkı çok iyi biliyor.
Urfa için hayali olanların on binlerce kilometre dışarıdan dahi Urfa kent merkezinden daha fazla seven ve takip edenler varmış sahip olduğumuz her türlü zenginlik ile aramıza adeta set çekilmiş.
Bizim meşhur olan Suriye sınırımız gibi ne kadar mayınlı araziler olsa da dün geldikleri bölge halkı bir taraftan yine geçiş yapıp akraba Bağları olan Urfa'ya tekrar geldiler. Ne mayınlı araziler ne de tel örgülü araziler engel olamadılar
Urfa için hayali olanlar ya da Urfa'yı sevenlerin siyasi ve yerel alanlar da daha fazla olduğunu düşünüyordum. Bu tespitin doğru olmasa da Urfa'ya hizmet yerine birçokları çıkar ve rant amaçlı bir seyda peşinde olduklarını yapmış oldukları somut hizmetler ispat ediyorlar.
Şehir kirliliği ve siyasi kirlilik ne kadar fazla olsa da bu pis kokuların alıp götüren bir Fırat Nehri'nin bizlere yaşattığı güzellikler için Rabbimiz ne kadar şükretsek azdır.
Ya da Harran Beldesinde ki siyasi kokuşmuşluk alıp götüren Harran Harabeleri bölgesinde bir gül kokusu kuyusunu bizlere miras bırakanlara ne kadar rahmet okursak azdır.
Gerek bakanlıklar ve gerekse siyasi yönetimler Urfa'da Yerel yönetimler Mülki İdare üzerinden Gölge etmeleri Urfa için en büyük talihsizlik. Ve bu tür hareketler Devlet mantığı ile bağdaşmıyor.
Gölge etme başka ihsan istemez der gibi. Yapılan gölge Oyunları hizmet yapmaya engel olmuştur. Fakat feodal ve siyasi baskılar birçok yanlışı beraberinde getirirken Urfa için hayalimizi süsleyen projeden ilgili olarak 2014 yerel seçimlerinde Celalettin Güvenç ve Sayın Bakanımız şehir içi tramvay Projesi ve şehir planlama konusunda Urfa ya verilen sözler nafile.
Fakat bu iki projede gitti Celalettin Güvenç sözcüleri ve yerel basın bu konu hakkında bir laf bile etmediler kültür varlıklarını koruma derneği hariç bu iki proje için Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi söz ederken Nihat Bey dahi o zaman engellendi.
Biz insanların yaşamı için nasıl akciğerimiz ne kadar önemli ise yaşadığımız Şehir için de Yeşil alanlar o kadar önemli, Urfa merkez de yapılan 11 Nisan Parkı işyerleri ve Eski hal pazarı yerinde yapılan işyerleri şehrin akciğeri sayılır.
Yapılan bu işyerleri ve inşaatlar Şehri bir taraftan boğarken Şehir içi trafiğini de kilitliyor. İşte Urfa için hayali olmayanların nasıl Projeler ile uğraş verdiklerine hep beraber şahit olduk..
Urfa Kent merkezinin Karakoyun projesi Celalettin Güvenç devam eden inşaatı tamamlamadı. Karaköprü'de tren hattı arsalarını yine C.GÜVENÇ tarafından verildi. Celalettin Güvenç eski hal pazarı ve Novada Park inşaatı ile Urfa'nın akciğerini karaciğere çevirdi.
Karaköprü Belediye Başkanlığından bugüne kadar tanıdığım ve bildiğim Nihat çiftçi Bey böylesine hayata geçirilmeyen projeleri tamamlanacağını da dair büyük umutlarım var.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Nihat ÇİFTÇİ Bey Hayal kurduğum Urfa Büyükşehir Kent yaşamını Türkiye'ye örnek bir şehir yapacağına inancım tamdır.