Üst başlık ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı Makamı aşağı da belirtmiş olduğum Kurum Yetkileri hakkında 18.03.1993 Tarihli yasaya aykırı yapılan Ağaç Katliamı için soruşturma başlatılmasını Şanlıurfa Kamu oyu adına arz ediyorum.. Rızvaniye Vakfına ait bir çok dükkan ve kira konuları ile ilgili olarak artık çok kötü kokular gelmeye başladı. İslam kültürünü nesiller boyu yaşatan , şah damarımız olan vakıf kuruluşları vurgun ve talan zihniyeti ile haksız bir kazanç kapısı olmuş durumda. Vakıfların özel Kurum veya kişiler tarafından özel istek ve amaçları doğrultusunda kullanılması ne yazık ki islami duyarlılığımızı gözler önüne sermektedir.Geçtiğimiz hafta Şanlıurfa da Rızvaniye vakfına ait Gümrük hanı içinde bulunan ve yüz yıllık çınar ağaçların kesildiği sosyal medyada ulusal televizyonlarda ve yerel basında konu ile ilgili haberler yapıldı. Şanlıurfa nın en önemli tarihi yapısı olan ve her yıl yüzbinlerce turistin gezip gördüğü o görsel Han ve ağaçlar ne yazık ki birileri tarafından kesilmiştir.Ama ne yazık ki Şanlıurfa da tüm ilgili kurumlar sağlıklı bilgi vermek yerine herkes birbirini suçlama yöntemi ile bu yaşanan faciadan kendi kendilerini aklamayı tercih etmişler. Buna benzer olaylarla ilgili olarak herkesin yaptığı yanına kalacak mantığı ile gündem değiştirip kendilerini kurtarmak istemeleri ise bu işin öyle kolay olmayacağını belirtmek isterim.Çünkü aynı bölgede bulunan bir çok handa benzer ağaç katliamları olmadı değil failler belli. Bilindiği üzere bu hanlarda faaliyet gösteren insanlar tarafından yapıldığı belli ama hani derler ya minareyi çalan ilk önce kılıfını hazırlar işte buda böyle bir şey.Başta Valilik ve diğer kurumlardan Rızvaniye Vakfı ,Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi sorumlu kurumların başında gelmektedir. Bu ismini söylemiş olduğum kurumların daha önceki Müdür ve Başkanları dönemlerin de Paşa bağında bulunan ve Doğanoğlu vakfına ait kesilen ağaçları, Eski vakıflar bölge müdürlüğü zamanında ihale edilen Mevlevihane alanı ile ilgiler yazılar yazmıştım.Adeta çöl iklimi gibi ağaçların ve yeşil alanların olmadığı bir Urfa fa "Yeşil urfa için" çalışan İlhami GÜNBEYİ, Dr. Adnan ELÇİ ve Gazeteci Abilerim Mehmet GÖNCÜ Ömer ELÇİ ve Sembol Gazete çalışanı Ahmet Çiftçi ve daha bir çok gönül dostu arkadaşlara teşekkür ediyorum...İslami açıdan görüş belirten A.Kadir İKBAL Yeşil alanlar ve çevre duyarlılığı Kutsal Mekke ve Medine ziyaretine gidenlerin başta kan dökmenin ve ağaç dallarını dokunulmaz yapan islam anlayışını dile getirmesi çok müthiş önemli bir konudur.. Bizler gümrük hanında kesilen yüz yıllık çınar ağaçları gibi sorumlular hakkında yasal işlemler başlatamasak yeşil alanlara daima hasret kalırız. Şanlıurfa tek tek dağlarını milli park ilan edilmesi için çaba sarf eden Şanlıurfa Vakfına ve Müslüm SUNAY gibi duyalı insanlara saygı duyuyorum.Sayın Bakanımız Faruk ÇELİK Bey ile sohbetimizde ilk Büyükşehir Belediye Başkanı Seçilen Celalettin GÜVENÇ Beye tek tek dağlarının çam ekilmesi talimatı galiba yarıda kaldı. Fakat yeni Başkanımız Nihat ÇİFTÇİ Bey Karaköprü de yüz üç bin ağaç kampanyasını gerçekleştirip Urfa geneli için yüz atmış üç bin ağaç dikiminin Şanlıurfa da çok yetersiz olacağı görüşündeyim.Ben şahsen ' Yeşil Urfa platformu' gibi Urfa da ki tüm vekillerin her birinin kendi bölgelerine yüz bin ağaç dikmelerini temenni ediyorum. İlçelerimizin her birisi bir çok ilden daha büyük. Bu nedenle her ilçede yüz bin adet ağaç neden dikilemez diyorum.Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına Urfa daki kesilen bu ağaçların sorumluları olan başta.; 1- Tabiat varlıkları kurulu2- Rızvaniye Vakfı ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü 3- Şanlıurfa büyükşehir Belediye yetkilileri için bu yazımın Savcılık tarafından suç duyurusu olarak bildirimde bulunuyorum. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim….