Bir insan düşünün imam-hatipli yıllarından itibaren davasına gönül vermiş, kürsülere meydanlara çıkmış şiirler okumuş.(Ki bu bana da okuldaşı bir imam-hatipli olarak ayrı bir onur veriyor.)
Kendisini şiir okuyor diye hapislere atmışlar, içerideki iken hemşehrisi İskender ULUS'un prodüktörlüğünde yargılanmasına sebep olan tarzda şiirlerle albüm yapmış.
Dünyanın tehlikesi belası diye ateş saçan, İsrail'e Amerika'ya "One minute" demiş. "Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz(katilsiniz)" diye kükremiş.
Sınırlarına müdahale edilme planları yapılırken dış mihraklar tarafından, sınır ötesi operasyonlar yapmış.
80'lerde 90'larda ÖZAL'ın 4 eğilimi bir araya getirdiği gibi; her tarzdan insanı kucaklamış.
Bu kucaklama öyle tezahür etmiş ki: hem radikal sağ liderlere takılan "reis" hem radikal sol liderlere takılan "başkan" hem liberal liderlere takılan "patron" unvanlarıyla kendilerine hitap edilmiş.
Belediye Başkanlığı zamanında İstanbul'u yolsuzluklardan, susuzluklardan alıp megakent'e dönüştüren dev Başkan gittiği her şehri mamur etmiş.
Şimdi ise Ş.Urfa'ya sayısını hatırlamadığımız kez tekrar bir defa daha şeref veriyor.
Dün geldin, bugün de gel, yarın da gel, hep gel, tekrar gel, yine gel, bizim de şehrimizi mamur et Başkanım.
Urfa halkı böyle büyük bir liderini, halkının önderini, çağının atasını "Urfa'ya Paşa Geldi" türküsüyle, desteğiyle, sevgisiyle bekliyor.