Corona Hastalık başladığında hastaları tespit için ateş ölçme zorunluluğu getirildi. Tüm devlet dairelerinde , bir çok özel işyerlerinde uzaktan ateş ölçer ile ateşiniz ölçülüyor. Ateşiniz yoksa içeri alınıyorsunuz. Şimdi , HES Kodu uygulaması başladı. Başta AVM’ler olmak üzere, otobüsler, resmi kurumlara gittiğinizde HES Kodunuzu gösterip giriyorsunuz. Peki HES Kodu başladığına göre , hala ateş ölçmek için neden resmi ve özel kurumlar bir kişi görevlendirme devam ediyor. (Zaten o kuruma gitmek isteyen ateşi olan kişiler ateş düşürücü hapını alıp zaten giriyor). Peki ,bu uygulama hala gerekli mi? Neden ateş ölçen kişi asli görevine dönmüyor , Türkiye’yi düşünürsek binlerce kişi asli görevini yapamıyor!!! ŞANLIURFA’MIZA 301 DOKTOR TAYİN EDİLDİ…. 1. Urfa yaşanabilir iller sıralamasında kaçıncı sırada? 2. Gelenler zorunlu hizmetini bitirdikten sonra Urfa da yerleşip yaşamayı neden düşünmüyor? 3. Urfa mı gelen doktorları sahiplenecek? Gelen doktorlar mı Urfa’yı? ( iki taraf ilgilendiren bir olay?) 4. Urfa’lı doktor arkadaşların bazıları neden batı illerine gidip yerleşmeyi tercih ediyorlar? 5. Urfa’da çalışan doktorlara siyasi politikacıların baskısı var mı? Bu baskı hangi düzeydedir? 6. Sağlık sisteminde Urfa’da yapılabilen sağlık müdahaleleri yerel halk tarafından neden değersizleştirilir. Urfa dışında astronomik düzeyde para verilerek aynı tıbbi müdahale yapılması neden övülür. Bu değersiz gösterme çabası sistematik düzeyde midir? 7. Urfa’da çalışan doktor tayin alıp gittikten sonra aynı doktora muayene olmak için yanına neden gidilir? Urfa’da çalışırken neden değeri bilinmez? 8. Pandemi döneminde hepimiz Urfa’nın sağlık sistemine mecburuz. Dolayısıyla sistemi ne kadar verimli ve işlevsel hale getirirsek yaşama tutunma şansımız o oranda artacaktır. Bu soruların cevabını bulmadığımız sürece sağlık hizmetlerimizden gerekli verimi alamayacağımızı belirtmek isterim. CORONA HASTALIĞI BAŞLANGICI VE ŞİMDİ Corona hastalığı başladığı günlerde; corona hastası olan birini ambulans ile 2 kişi melekler gibi giyinmiş olarak eve gelip ,hastayı alıp Hastaneye götürüyordu. Hasta yakınları kendilerine bulaşır diye uzaktan bakarken, hasta sanki Azrail kendisini almış götürüyor gibi yakınlarına son bir defa dönüp bakarak, duygusal anlar oluşuyor ve hastaneye götürülüyordu. Komşular ve mahalle ambulans ile giden corona hastasını heyecanla dostlarıyla paylaşıyor, sosyal medyada yayınlıyor. O daire değil tüm site karantinaya alınıyordu. Televizyon izlerken aniden alt yazı geçiyor 2 saat sonra sokağa çıkma başlayacak anonsları sonrası, herkeste bir heyecan acaba sokağa çıkma uzatılacak mı ? kaç gün sürecek acaba Çin’deki gibi evlerden hiç çıkamayacak mıyız?bir korku, heyacan vardı. Şimdi çok sayıda insan hasta oluyor ; fakat alıştık, benimsedik,hiçbir haber değeri yok!... 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ Gazeteci arkadaşlarımın,10 ocak gazeteciler günü kutlu olsun. Başta belediyelerimiz olmak üzere resmi kurumların itibarsızlaştırdığı bir meslek haline gelmesi çok üzücü. Umarım gazetecilin resmi kurumlarla ilişkisinin sadece haber olarak yaşandığı günlere döner. Gazeteciliğin eski itibarlı günlere dönmesi dileğiyle.