Ülkemde gerçeklerin ortaya çıkması için yapılması gerek bence. Ülkemde halkın çoğunluğu çalışıyor belirli bir kesimi o çalışan emekçi halkımın emeğini oturmuş keyifle içinde yemekte ve emekçi kardeşlerimizin emekleriyle keyifler sürdürmektedirler. Üretici kardeşlerimiz iş alanları fabrika ve iş istihdam alanları alamadıkları mevcut iş alanları belirli rantçıların elinde olmasıyla oradan yer alma mülkiyet alamadıklarından yatırımcı, imalatçı, üretici kardeşlerimizin böylesi iş yerlerin arsalarını amaya tüm güçlerini oradaki mülkiyetine yatırmakla o zaman üretim imalata aktaracağı sermaye sıkıntısına düşmektedir. Öylesi bir imalat için yer kiralamasına gidildiğinden aylık ortalama küçük orta bir işletme, imalat yapar firmanın sadece aylık kirası 20 işçinin maaşına tekabül etmektedir. Ülkemde en büyük sorunlardan biri böylesi işletme imalat yerlerin iş alanların gerçek sahiplerinin ellerinde değil rantçı sözde yatırımcı şahsiyetlerin elinde olmasıyla böylesi yerleri zapt eden şahsiyetlerin rantçıların oraları kiraya vererek keyif sürerken iş istihdamı için gerçek yatırımcı imalatçı üretici olan arkadaşların yaşadığı sendromları çok iyi görmekteyim. Ülkemin gelişmemesinin en büyük etkenlerden biri böylesi durumlardır. Sosyal ülkelerde böylesi durumlara asla müsaade edilmemektedir. Bunun önüne geçilmesi için özelikle böylesi mülk sahiplerinin kesinlikle iş alanlarında kendi imalat üterim firmaları olma zorunluluğu getirilmelidir. İmalata iş alanlarında işletmelerin öz sahipleri olmalıdır. Üretimde kiracılık ile imalat yerleri açılması çok sıkıntılı açılan yerlerin ürettiği ürünlere maliyet olarak kira ödemelerini maliyet olarak görmektedirler böylece üretimin fiyat artırımı otomatikman yükselme göstermektedir. Kira yerlerinde üretim yapan birçok esnaf sanayici kardeşlerimiz sonuç olarak ya iflas ediyor veya işi bırakma hatta zarar ile kapatmak sorunda kalmaktadır. İş alanların özelikle üretim ticari alanların mutlaka mülk sahipleri işletme sahipleri olmasını sağlamalıyız. İşte size örnek Çin yıllar önce açlık sefalet nüfusun yoğun olması sebebiyle artık açlık çanları çalacağını gören siyasetçileri liderleri hemen bir hamle yaptılar ham madde temini sağlayalım sizler üretin satın diyerek bakın şimdi dünya üretim merkezi oldu. Buda yetmiyor şimdi artık ekonomide dünya liderlerine meydan okuyacak aşamaya gelmiştir. Ülkemde sermaye sahipleri kısa yoldan zahmetsiz karlar edeyim diye gayri menkuller alıp kiraya vermek çabasında iş sahipleri meslek sahipleri ve özelikle girişimcilerin sermayesizliği ile böylesi güç sahiplerine resmi olarak ezdirilmesine göz yumulmaktadır. Bakın şimdi ülkede birçok iş istihdam alanların olduğu yerde gayri menkul sahipleri asla orada işletme iş alanı yoktur. İş yapan sanayici işletme sahibi kardeşlerimizin de iş alanında iş yaptıkları yerlerde mülk sahibi değiller böylesi bir durumda üretici işletmeci işini büyütemez üretimini artırma işletmesini genişletme kapasitesine geçemeyecektir. İşte böylesi ülkede böylesi siyaset insanların böylesi sermaye sahiplerine göz yumar olurlarsa olacağı bu aşamalara gelmiş olacaktır. Sosyal devletçilik anlayışı böyle bir anlayış değildir. Bu işin temeline inip öncelikle üretimden sanayiye küçük bir imalathaneden büyük fabrika sahiplerine kadar bakkaldan tutun marketler zincirlerine kadar bu işte kesinlikle önemli bir adım atılarak bunların önünü açmamız için özelikle kiracı olmalarını bıraktırıp mülk sahipleri olmasını sağlamalıyız. Şimdilerde özel teşebbüs işletmelerinde iş saatlerinde elemanların telefon kullanmaları nasıl yasaklanıyor ise aynen öyle iş istihdamı olan yerlerde mülk sahipleri iş sahibi değilse mülkünü ya satacak yada kendi işi kurup yapacaktır. Kendisi yapamıyor durumda ise ortak alsın ortaklık ile işi devam etsin o zaman işi bilen iş sahibi kardeşlerimizin de önü açılmış olacaktır. İyi benim param var ben gideyim sanayi olacak iş yerleri olacak yerlerde mülkler alayım kira geliri ile keyif çatayım orada kiracı olan bana ne nasıl kazanır nasıl yapar hiç umrumda değil nerden getirirse getirsin kiramı ödesin işte böyle zihniyetle asla ülkem olarak ne büyüyebiliriz nede gelecek vaat edebiliriz. Hükümetin özelikle devletin hazine arazilerini yandaşlara değil değerlerine göre üretici imalatçı sanayici işletmelere tahsis ettirip kısa bir zaman içinde tüm ülkede yatırım hamlesi başlatması ile geleceğin dünya üzerinde ki üretim imalat merkezi olacağını görecektir.