Yaşadığımız deprem sonrasında, her meslek grubundan insanlar, din, dil, ırk veya parti ayrımı yapmaksızın, şu soruyu kendilerine sordu:
"Bu büyük depremde ben ne yapabilirim?"
Deprem yaşandıktan sonra tüm Türkiye ve Deprem bölgesine ulaşmak için seferber oldular. Deprem bölgesine koşan insanlar, depremden sağ veya yaralı olarak kurtulan insanları; açlık, susuzluk ve soğuk hava koşullarına rağmen, yalnız bırakılmadılar.
Öncelikle tüm Türkiye ,İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm Dünya Devletleri tek yürek olarak onların yanında yer almak için çeşitli yardım kampanyaları başlattılar ve hızla deprem bölgelerine ulaşmaya çalıştılar. İlk günlerde, ihtiyacı olanlar için çorba, ekmek ve su gibi temel ihtiyaçları karşılamak için tüm imkanlarını seferber ettiler. Çevre illerden gelenler, özellikle Şanlıurfa'dan Adıyaman, Elbistan, Kahramanmaraş gibi illere yardım etmek için hemen harekete geçtiler. Komşu şehirlerin yanı sıra, tüm Türkiye'den belediyeler ve sivil toplum kuruluşları, depremzedelere yardım etmek için yarıştılar.
Özellikle Avrupa'da yaşayan Türkler ve diğer yardımseverler, WhatsApp grupları oluşturarak depremzedelere yardım etmek için gece gündüz çalıştılar. Depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yardım göndermek için ellerinden geleni yaptılar.
Depremin ikinci günü Şanlıurfa'daki bir markete gittim. Vatandaşlar, ay sonunu getirecek param var mı? yok mu? Sorusunu sormadan, çocuklar kumbaradaki harçlıkları ile Marketlere koşarak, market sepetlerini “su, yağ, ekmek” gibi gıda malzemeleriyle doldurup, uzun konvoylar oluşturarak Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya'ya yardım götürdüler. Adıyamanlı bir vatandaş, Şanlıurfa'dan Adıyaman'a gitmek için yola çıktı. Ancak aracı arızalandı ve sanayiye gitti. Tamirci öncelikle Adıyaman plakalı aracı tamir etti ve ücret almadı. Bu vatandaş, şehre geldiğinde bir lahmacun almak istedi. Ancak fırıncı, tüm lahmacunları Adıyaman'a gönderdiklerini ve bugün satış yapmayacaklarını söyledi. Türkiye'nin her yerinden gelen insanlar, getirdikleri yardımlarla yakınlarını, evlerini, iş yerlerini ve diğer maddi varlıklarını kaybeden depremzedelerin yanına koşup, teselli etmeye çalışarak, acılarını paylaştılar.. Azerbaycan Televizyonu'nda haber sunucusu, deprem haberini verir vermez, ceketini ve kravatını çıkarıp yardım kampanyasını başlattı. Türkiye'nin her tarafından; sivil toplum kuruluşları ,AFAD, Belediyeler ve vatandaşlar bir araya gelerek Depremzedelerin ihtiyaçlarını gidermek ve yaralarını sarmak için yardım kampanyaları başlattılar. . Depremzedeler, bu kardeşlik ve dayanışma ile teselli bulup acılarını biraz olsun hafiflediğini hissettiklerinde Yardımseverler ve hayırseverler yorgunluklarını unutarak bir şeyler yapmanın mutluluğunu yaşadılar. Depremin ikinci gününden itibaren AFAD ve Sivil Toplum Kuruluşları, kurdukları aşevleri, giyim mağazaları ve çadırkentlerle depremzedeleri kucaklamaya başladı.
DEPREM BÖLGESİNDE CEMAAT VE TARİKATLAR OKULLARDA VE ÇADIRKENTLERDE AYLARCA DEPREMZEDELERİN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILADI.
Özellikle son günlerde, cemaatler ve tarikatlar gözden düşürülmeye başlandı. “Kibrit’i gözünüze çok yaklaştırırsanız, arkasındaki ormanı göremezsiniz” Yanlış yapan tarikatı veya cemaati mercek altına alarak, sürekli gündemde tutarak, eleştirerek başarılı güzel hizmetler veren tarikat ve cemaatler görmezden gelindi. Tarikatlar ve cemaatleri, özellikle Adıyaman ilinde inceleme şansım oldu. Her okulda farklı bir cemaat veya bir tarikat hizmet veriyordu. Günlük olarak en aşağı 6 bin kişiye yemek verecek aşevlerinde, döner ve çorba ikramları vardı. Okulların dışında çadırkentler de de hizmet veriyorlardı. Okula veya çadırkente gelen Depremzedelerin, giyim, gıda ısınma, mutfak malzemesi başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarını gideriyorlar. Bunun dışında araçlarla ilçelere başta yemek olmak üzere gıda, ısınma ve giyim servisleri yapıyorlardı. Ayrıca, artçı sarsıntılardan dolayı korkanları misafir ediyorlardı. Bu tarikat ve cemaat çadırkent ve okullarda üniversite öğrencileri çalışıyor, gelen çocuklarla oyunlar oynayarak acılarını hafifletmeye çalışıyor ve okuldaki derslerinden geri kalmamaları için özel dersler veriyorlardı.
Üniversite öğrencileri depremzedelerin çocuklarını yaşlarına uygun olarak toplayıp spor ve diğer çeşitli etkinlikler düzenleyerek deprem psikolojisinden uzaklaşmalarına yardımcı oluyorlardı.
Umarım :depremde yakınlarını arayanlar biran önce yakınlarına kavuşurlar.
Yakınları vefat edenlerin ise en kısa zamanda DNA Testleri sonuçlanır ve kabri fetih yaparak yakınlarına son görevlerini yapmış olurlar. .ölenlere Allah’dan rahmet , kalanlara .Allah’dan sabırlar diliyorum.. Hastalara da Allah acil şifalar ihsan eylesin. İnsanları kötü gününde yalnız bırakmayan ve ben ne yapabilirim diyen tüm insanlara teşekkürlerimi sunuyorum
Sizlerle iftihar ediyorum. İyi ki varsınız diyorum .
Bu dayanışmadan sonra artık Geleceğe daha güvenle bakıyorum Allah bir daha böyle acılar yaşatmaması dileğiyle
01.05.2023