Şanlıurfalıların 11 Nisan dediği zaman Baharın gelişi ile birlikte kurtuluş günümüzdür.
Osmanlıyı parçalamak isteyen dış güçler Ülkemize kendilerine göre bölmüşler. Önce İngilizler Mondros Ateşkes Anlaşması’nın 7.Maddesini göre özetle itilaf devletleri güvenliklerinin tehlikeye düştüğü yerleri yani Urfa’yı 7 Mart 1919’da işgal ettiler. İngilizler, ilk olarak Urfa’da bulunan Osmanlı askerlerinin büyük bir bölümünün Urfa’dan çekilmesini sağladılar.
Osmanlı askerlerinin 1. Süvari Alay Komutanı Binbaşı Hüseyin Bey'den alayın kenti terk etmesini istedi. Alay Komutanı Binbaşı Hüseyin Beyin emrindeki bir süvari takımı Urfa'da bırakılarak, Süvari Alay önce Karaköprü'ye ardından Siverek'e çekildi.
Urfa’da İngilizler fazlasıyla dayamayarak, İşkâl ettikleri yerlerin ismi Suriye İtilafnamesi olan İngiliz-Fransız Anlaşması'ndan dolayı Fransa'ya devretti. Asıl mücadele şimdi başlamaktaydı. Binbaşı Ali Rıza Bey, AŞİRETLERİ Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ne bağlama çalışmalarına başladı. Bu durumun fark edilmesi üzerine Ali Rıza Bey, İşkal Kuvvetleri Fransız karargahına davet edildi. Karargâhta Fransızlara verdiği cevaplar güven vermediği için tutuklandı ama Binbaşı Ali Rıza Bey bir fırsatını bulup firar ederek Siverek'e gitti.
Binbaşı Ali Rıza Beyin yerine yeni Urfa Jandarma Komutanlığına yüzbaşı olan Ali Saip Bey getirildi.
Urfa Jandarma Komutanlığına Yüzbaşı Ali Saip Bey, Urfa’nın dört bir tarafına gizli haberler salarak, Aşiretleri bir çatı altında toplamayı başarır. Urfa’da kurtuluş hareketini halkın top yekûn çalışmayla elde edilmiştir. Kuzeyde, Doğuda, Güneyde ve Batıda olmak üzere kırsalda Urfa Çeteleri (Köy Milisteleri) büyük gizlilik içinde oluşturulmuştur.
Urfa’nın Batıda kırsal köy sorumlusu (Komutanı) olarak Molla Mehemed bey (Muhammed bey) görevlendirildi. Bu görevi dönemin yeni Urfa Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ali Saip devdi etti.
Molla Mehmet (Muhammed) bey bilinen adıyla Mehemedi Musto yani Mustafa’nın oğlu Molla Muhammed bey, Miladi 1 Temmuz 1901 (Hicri 14 Rebiü-l Evvel 1319 Pazartesi) Urfa’nın Canbek (Demircik) köyünde Dünya’ya gelmiştir. Baba adı Mustafa, Ana adı ise Zeliha’dır. Molla Muhammed Bey soy ismi verilirken ilk önce Tepe sonra da Canbeyli olarak değiştirmiştir.
Molla Muhammed Bey, Eğitime gelince (Babasının izniyle köyden ilk kez çıkarak Halep Vilayetine “İline” giderek Arapça ve Farsça eğitimler neticesinde ileri düzeyde Arapça okur ve konuşurdu. Dil eğitimin yanında Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve Tefsirin eğitimini tamamlayarak köyüne döndü.) Molla Muhammed beyin yaş 17’yı yeni bitirmiş 18’den yeni gün almıştı.
O yıllarda Kurtuluş Savaşı çıkmış Ülkesi ve bulunduğu Vilayet olan Urfa da işkal altında idi. Urfa’nın kurtuluşu için var gücü ile Urfa Milislerine bulunduğu köyden ve civar köylerden iaşe yardımları toplayarak ulaştırmaya çalışırdı. Dönemin yeni Urfa Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ali Saip ile Açıksu, Cabur dağ civarında kına köyü ve Uyuzpınar köyünün şehitlik tepesinin yakınlarında hafta sonları “Bu görüşmelerin yerler zaman zaman değiştirilerek büyük gizlilik içinde devam ederdi.” görüşürlerdi. Molla Muhammed Bey, topladıkları iaşeleri haftalık veya iki haftalık olarak çok gizli bir şekilde teslim ederek ulaştırdı. Bu olayı her zaman periyodik olarak devam ederdi.
Molla Muhammed Bey, yardımların yanında Urfa Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ali Saib’ten alınan gizili emir “Talimatları” ile köy ve civarında köy milisleri ulaştırılırdı. Oluşturulan milistler göreve hazır kıta bekliyorlardı. Savaş başladığı zaman buradan yola çıkarak destek vereceklerdi. Urfa Merkezde çatışmaların seyrine göre yönleneceklerdir. Urfa’nın kurtuluş savaşında Canbeyli Aşireti olarak 125 Süvari “Atlı” 170’de yaya olarak savaşçılar (Milisler) katılmışlardır. Milis güçlerin iaşelerini de (28 Büyükbaş Hayvan, 154 Küçükbaş Hayvan Koyun ve Keçi) olarak destek vermişlerdir.
Urfa Batı Cephesi köy Milisleri olarak, Kuva-i Milliye Ordusuna yani Urfa Jandarma Komutanlığını Yüzbaşı Ali Saip Bey komutanlığında görev yaparak yönleneceklerdi. Urfa’nın kurtuluş hareketi başladığı zaman not (Fransız) işkâl komutanı Hauger ve Yüzbaşı Saco’ya (Yüzbaşı Sajous) verilir. Urfa’dan çıkması için verilen süre tamamlandığı zaman Urfa Merkezden hareketler başlayınca Fransız işkâl komutanları Hauger ve Saco (Yüzbaşı Sajous) Urfa’dan ayrılacaklarını söyledi.
Urfa Jandarma Komutanlığını Yüzbaşı Ali Saip Bey, Kuzey - Batı Cephesi Kırsal Köy Milisleri Komutanı Molla Muhammed Bey’e ve emrinde oluşturduğu köy milislerine haber göndererek, yarın Antep (Suruç) yol güzergâhına konuşlanmalarını istenen pusula geldi. Molla Muhammed Bey, emrindeki köy milislerini alarak geceden yola düşerek Antep (Suruç) yol kavşağında diğer milisteler gibi verilen güzergâhta yerini aldı. Urfa’nın işkâl kuvvetleri Urfa’nın İl sınırlarını terk edene kadar takip ettiler. Ama Molla Muhammed Bey ve köy Milislerinin görevleri biraz daha uzadı. Antep İl Milislerine katılarak, Antep’ten de çıkana kadar takibini sürdürdüler. Molla Muhammed Bey aynı güzergâhı takip ederek Urfa’ya döndüler.
Urfa’nın kurtuluşundan sonra Molla Muhammed Bey köyüne dönerek, aldığı eğitimlerin hakkını vermek için köy gençlerin, çocuklarını evin avlusuna toplayarak hem bu Vatanı nasıl muhafaza ettiklerini anlatırdı. Molla Muhammed Bey GAZİ’lik unvanı almıştı. Anılarının yanında Medrese eğitimi olarak Arapça, Farça ve Kuran-ı Kerim dersleri vererek kendince eğitimde sağlıyordu. O dönem Gazi Molla Muhammed beyin tedrisatından geçen birçok insan ülkenin çeşitli İl’lerinde hoca ve üst düzeyde görev alarak İlme hizmet ettiler.
Gazi Molla Muhammed Bey, köyde evlenerek 6 Erkek (Halil, Emin, Ahmet, Mahmut, Mustafa ve Mehmet Ali) 3 Kız (Rabia, Fatıma ve Zeliha) çocukları Dünya’ya geldi. Gazi Mollanın çocuklarının en büyüğü Halil Urfa Merkeze gelerek Eğitimine ve çalışma hayatına atılarak ailesine katkıda bulundu.
Gazi Molla Muhammed Bey, (Mehemedi Musto) Miladi 13 Mart 1957 (Hicri 11 Şaban 1376 Çarşamba akşamı) vefat etmiştir. Mezarı ise Şanlıurfa İl, Karaköprü İlçesine bağlı Demircik Kırsal (Canbek köyü) Mahallesinin mezarlığında yatmaktadır. Şanlıurfa’mız gölgede kalmış görünmeyen Gazileri ve Şehit büyükleridir. Şanlıurfa’mız öyle kolay vatan edinilmedi. Öncesi de var sonrası da var. İlmi ile de Bilimi ile de sahiplenmeliyiz. Bu nedenle her şeyiyle vatanımıza sahip çıkmalıyız.
Urfa, 11 Nisan Kurtuluş Harekâtı ve Urfa’nın Kurtuluşu, Köy Milislerini ele aldım. Bu yazımda ise biraz daha “Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Kültür Müdürlüğü Arşivi” araştırmalar sonucunu gelişmeleri aktarmak istedim.
Gazi’nin (Molla Muhammed Bey) bu sözlerine atfen her dönem kötülükler olabilir uyanık olmalıyız.
Gazi Molla Muhammed Bey, ilim için gittiği Halep’te şöyle bir konuşma dinler bu kelamı da evlatlarına nakşederdi.
Gezdi Halep İle Urfa’yı
Eyledim İlmi talep
Meğer İlim bir hiç imiş
İla edep, İla edep. Yunus Emre’den.
Gazi Molla, konuşmalarının devamında da şöyle demiş.
Hayat bir yoldur.
O yolda sabır gerekir,
Şükür gerekir,
Tevekkül gerekir,
Duâ gerekir.
Ve sonra de ki..!
Hasbin Allah ve nimel vekil.
Allah bize yeter, O ne güzel vekildir dermiş.
Ben Müslümanın, Ama Kusursuz değilim. Bir yanlış yaptığım zaman İslam değil, beni suçluyum. Çünkü İslam Kusursuzdur.
Bu güzel kelamlar Gazi Mollanın dilinden düşmezmiş. Allahım böyle büyük insanları hep bize rehber eylesin inşallah.
Şanlıurfamızın 11 Nisan Kurtuluş Mücadelemizin Kahramanları olmak üzere, Tüm Şehitlerimizi rahmetle, Gazilerimizi Minnetle anıyorum.
Önce kendimin ve tüm Şanlıurfalıların 11 Nisan Kurtuluş Günü’nü "Bayramının" en içten dileklerimle kutlu olsun.
Öncelikle Polis Abimin ve Emniyetin teminatı, huzurun bekçisi Polislerimize teşekkürlerimizi ve Polis Haftası'nı kutluyorum. Şehit Polislerimizi rahmetle anıyor, Gazilerimize şükranlarımızı iletiyoruz.