Canbeylizade Mir Halil Efendi asıl doğum tarihi 28 Şubat 1928’de soğuk bir kış gecesi Şanlıurfa’nın Merkez ilçesi Demircik (CANBEK veya CANBEYLİ) köyü dünyaya gözlerini açtı. “Ülkemizin kuruluşunun sekizinci senesinde dünyaya geldi.” Ailenin ilk çocuğu olması nedeniyle Dedesi Mustafa ve Bölgenin âlimlerinden olan Babası Mehmet birçok adaklar kesilerek köyüne ve civar köylere dağıtıldı.
Canbeyli köyü ’nün tamamı akraba olması nedeniyle evlilikler iç içe yaşanırdı. O zamana kadar evlilikler akraba arasında olurdu. Annesi köyün ileri gelenlerinden Mustafa kızı ve Hacı Sefer’in ablası Havva hanım efendiydi.
Belli bir yaşa kadar köyde ikamet etti. Birçok Büyük ve Küçükbaş hayvanlarının olması nedeniyle kısa bir dönemde kutsal bir meslek olan çobanlıkta yaptı.
Halil Efendi güçlü kuvvetli olduğu için zaman zaman şehir merkezine gelerek, günlük işlerde çalışarak nafakasını kazanıyordu. Halil Efendi belli bir yaşı bulduktan sonra köye göre evlenme çağı gelmişti. Çok sevdiği Halasının kızı Ayşe Beyoğlu ile evlendi. Evliliğinin 2.yılında vatani görevini ifa etmek üzere Sivas’a gitti. Halil Efendi hiç izin kullanmadan 24 Ay “2 Yıl” bir fiil Vatani görevini tamamlayarak, şehrine döndü.
Halil Efendi köyünde istediği işi bulamayınca Urfa şehir merkezine göç etmek zorunda kaldı. Şanlıurfa il merkezine yanı şuan ki 12 Eylül Caddesin Kadıoğlu sokağında avlulu bir ev kiralayarak oturdu. İş olarak şuan ki Karaköprü İlçemiz köydü. Karaköprü’de iki veya üç tane benzinlik bulunmaktaydı. Bu benzinliklerden birinde akrabasının yanında çalışmaktaydı. Öyle pompacılık kolay değildi, kol gücü ile çalışan pompalardı. Bu yoğun iş temposunun yanında Şanlıurfa siyasetine de atıldı. Okuma yazmayı çobanlık yaparken öğrenen Halil Efendi ilkokullu ve Orta okulu’da dışardan sınavlara girerek mezun oldu. Yani Halil Efendi mekteplide olmuştu. Uzun süre Urfa Demokrat Partisinde Mustafa Kılıç ve Necmettin Cevheri ile siyaset yapmıştır.
Halil Efendinin Şimdi ki Bağlarbaşı Semtinin kuruculuğunu yaparak, Semti kurmuştur. Bu semt iki göz odası eyvanını ve yüz metre kare olan avlusunu Urfa taşı olan nahit taşından ev inşaat ettirdi. Halil Efendinin İkisi köyde olmak üzere bu güzel yuvada beş tane bir birinden kıymetli yedi erkek evladı oldu. Tüm evlatlarını okuması için var gücü ile hizmet etti. Halil Efendi okumanın önemini çok iyi bildiği için tüm evlatlarında okuttu.
Halil Efendi 1960 Darbesini ve 12 Eylül Darbesi 1980 ihtilalini gördükten sonra kabuğuna çekilerek, siyasetten uzak durmaya çalıştı. Sabah namazında Halilürahman dergâhında kılarak gün açımında Gümrük Hanına geçerek günü taze acı Kahvesini içerek ve Çayını yudumlardı. Kendi maneviyatını tamamlamanın ardından belli bir zaman geçtikten sonra Kasap Pazarına geçerek Et ve Halden evinin ihtiyacını temin ettikten sonra eşek ile hamallık yapanlar kendisini tanırlardı. Ev erzakını Hamalla vererek, eşeğe yüklemesini yaptırdıktan sonra eve gönderirdi. Hamallar sürekli evlere yük taşıdıkları için Halil efendinin de evi de tanırdı.
Canbeylizade Halil efendi siyasettin en hızlı dönemin parti başkanlığı yaparken, Urfa kültürüne de büyük hizmetleri olmuştur. Türkçe, Kürtçe, Zazaca’yı çok iyi ve Arapçayı da iyi derecede kullanan biri olması nedeniyle sorunu olan tüm halka hizmeti borç bilirdi. Dönemin siyaset adamları özellikle kış aylarında on beş günde bir veya ayda bir sıra geceleri düzenleyerek, mağaralara iaşelerini tam alarak “ikinci gece Müzisyen Grubu onlara katılırlardı.” hafta sonu iki gün, iki gece kalırlardı. Bu bölgede onlarca bu şekilde mağaralar bulunur. Bunların içinde en meşhur dedenin serincine giderlerdi. O zamanlarda Şanlıurfa da karlar bir veya bir buçuk metreyi bulurdu. Mağara da ilk gün Urfa için neler yapılabileceğini tartışırlardı. İkinci gün ise kültürel etkinlikle ilgili hem eğlenerek ve hem de bu güzel kültürü ayakta tutmak için var gücüleriyle dinleyerek destek verirlerdi. Katılanlar dönemin siyaset adamları ve yerel yönetimler de görevliler katılırdı.
Halil Efendi özellikle büyük bir aileye “Sülale ve Aşirette” mensup olduğundan, ailenin tüm kesimleri tarafından sevilen ve değer verilen şahsiyetti. Ayrıca akrabalarının yanı sıra bağlı bulunduğu ailenin “Sülale ve Aşirette” dışında da her fikirden her görüşten tüm Şanlıurfalılar tarafından sevilen, sayılan, değer verilen ve kıymet gören ender insanlardan birisidir.
Tüm çocukları ev bark sahibi olduktan sonra da Mütevazi hayatına devam etti.
Şanlıurfa genelinde elinin değmediği yani el uzatmadığı kimse kalmamıştı. Bilgisi, sevgisi ve saygınlığı çerçevesinde her insana gücü nispetinde de yardımcı olurdu.
Çevresine, Çocuklarına ve Çocuklarının Eşlerine en büyük nasihati ise Değer bilin, Kıymet bilin, Yuvanız Cennet, Sofranızı Bereket bilin, Elin adamı, Elin kadını sizi aldatmasın. Kimse Eş gibi olamaz, Kimse Helaliniz gibi Huzur vermez. Yazgılarınıza razı olun, Nasibinize şükür edin. Kısmetinize Tevekkül edin. Saadetinize haram, Nefsinize zehir katmayın derdi.
Halil Efendi uzun süre bu şekilde Mütevazı Urfa Eşrafı olarak yaşadı. Yıllar yılları kovalarken, Tarih 14 Ocak 1996 Pazar gününü gösterirken, sabah namazından sonra Halil Efendi “İNNALİLLAH VE İNNAİLEYHİ RACİUN Bir yüksek Ahlak, Edep ve Nezaket abidesi, Âlim, Fazıl ve Güzel insan Babam Halil CANBEYLİ öğretmenim hakkın rahmetine kavuşmuştur.” vefat ederek, dünyasını değiştirmişti.
Şanlıurfa’dan bir Efendi daha göçtü. O Efendi Benim Babamdı. Bu dünyada hep iyilikleri ve güzelliklerin kaldı. Sana layık bir evlat olabildikse ne mutlu bize diyerek, peygamber efendimiz komşu eylesin rabim seni.