Kendisi adı kadar sesiz adı kadar sakin.
Ülkemizin bir medarı iftiharı ses sanatın duayeni arabeskin kralı Müslüm Gürses’in ölüm dördüncü yıldönümü.
Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun.
Söylediği her çarkı her arabeski içten ve samimiyetle söylüyordu ki. Söylerken öyle derinden söylüyordu ki bazen anlamak dertleri anmak gerçekten insanı yürekten demesiyle kendine has kendine özgü bir deyişiyle kendisinin ağır tavırlarıyla normal konuşmasının düşük bir ses ve yavaş konuşma tarzı ile karşısındakini mest etmesini bilen bir sanatçı olmasından dolayı bu vesileyle halkın kendisine takmış olduğu isim Müslüm baba.
Normal yaşamı mütevazi bir o kadar da renkli ve espri ile dolu bir kişiliği olan bir sanat abidesi bir kendi dalında bir duayendi.
İzzet Altınmeşe sanatçı kardeşimiz ile olan anısı izzet Adana’ya konsere gelmiş Müslüm evine davet etmiş izzet abdest almış namazını kılmış. Gün geçmiş bu defa Müslüm İstanbul’a gitmiş izzet kendisini evine davet etmiş oda yolda rakısını almış gitmiş izzet bu ne kardeşim içeriz izzet abi ben evimde rakı alkol içirmem birde evim gazino değil ki oda dönüp izzet kardeş sen bize geldiğinde namaz kıldın. Sana camii değil dedim mi? E o zaman bana da ses etmemen lazım deyip işin aslında içmeyecekti sırf o anda yapılan mizah ağır başlılığından dolayı mizahları da kendine özgü bir üslup vardı.
Böylesi bir sanatçı olan değerli hemşerimin ölümünde şehirim olarak birçok etkinliğe özelikle de kendi ismine ve kendi eşyalarına has bir müze yapmayı ihmal etmedik.
Adına şanına yakışır bir şekilde bulunan müzesi ile her gün sevenleri ve hayranları ile ziyaretçilerle dolmaktadır. Ey koca çınar sende sesiz sedasız gittin.
Mekanın cennet olsun ruhun şad olsun arabesk müziğin kralı babası sen gittin arabesk müzik sahipsiz kaldı yetim kaldı.