Son günlerde gençlerin diline pelesenk olan "Ne yaparsan yap, aşk ile yap" şarkısını bugünkü yazımızda tema olarak işlemek istedim. Çünkü dinimizin temel ilkesinde olduğu gibi: Ameller niyetlere göredir. Yani şarkının nakaratının devamında diyor ya: "Ne dediğin değil; nasıl dediğin olay"Görev yaptığı şehri yanlış hatırlamıyorsam Küfe ya da Taif'deki bir İmam Peygamberimize (s.a.v.) şikâyet edildiğinde Efendimiz mevzuyu sorar:"Hoca namazı çok ağır kıldırıyor, cemaat gündelik hayatından geri kalıyor, sıkıntı oluşuyor" Dendiğinde Efendimiz İmamı çağırarak kendisine şöyle der:"Sen fitne misin"Yani Efendimiz Hocanın gereğinden uzun bir şekilde cemaati meşgul etmesini kınıyor.Dinimiz çok hızlı jet imam şeklinde namaz kılınmasını da "Tavuğun yeri gıdaklamasına" benzeterek kınıyor. Yukarıdaki örneklerden anlıyoruz ki bir müminin ibadetini yaparken; sürati ağırlığı önemli değildir. Asl olan zatın amelini huşu ile aşk ile yapmasıdır.Süleyman Çelebi'nin söylediği gibi:Bir kez Allah dese aşk ile lisanDökülür Cümle günah misli hazanKur'andaki 114 süreden biri olan namazda da zam-ı süre olarak okuduğumuz İhlas Süresinin anlamı da Hulusi olmak kökünden yani samimiyetten gelir. Bu ihlasa sahip olabilmek de samimiyetle aşkla olur ancak:Dinimiz buyurur ki: "Bütün alimler helak olacak, ilmiyle amel edenler müstesna. İlmiyle amel edenler de helak olacak, ihlaslı olanlar müstesna"